Tatlandırıcılar sağlığı tehdit ediyor

Diyabet ve Obezite Araştırma Enstitüsü, Keck Tıp Fakültesi, Güney California Üniversitesi’nde yapılan ve tıp dergisi JAMA Network'te yayımlanan araştırmayla besin değeri göz önünde bulundurularak tercih edilen tatlandırıcıların, iştah üzerindeki etkisi gözlemlendi. Deneye katılan 74 kişi, 18-35 yaş arası, sigara içmeyen, kilosu en az 3 aydır sabit olan, deneye katılmadan önce diyet yapmayan, diyabet öyküsü veya yeme bozukluğu olmayan, yasa dışı madde kullanmayan kişilerden seçildi.

Şeker yerine tatlandırıcı tüketince neler oluyor?

Tatlandırıcılar rafine şekere oranla daha az kalorili olduğu için birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Örneğin tatlandırıcılı içecekler, özellikle diyet yapan kişiler tarafından kalori kontrolü için yaygın kullanılıyor. Çok sayıda kişi tatlandırıcı tüketince hem şeker arzusunu giderdiğini hem de kalori almadığını düşünüyor. Tabii bu sadece bir görüş. 

Araştırmaya göre ise tatlandırıcı içeren besinler şekerli olanlar yerine tercih edilirken, daha az iştah açıcı olup olmadıkları bilinmiyordu.

Şeker almayayım derken daha fazla şey yeniyor

Bunu tespit etmek için yola çıkan Güney California Üniversitesi, obeziteyle mücadele ederken tatlandırıcılı besin tüketenler ve aynı gıdalara yönelen kadınların tuzlu yiyeceklere karşı daha duyarlı olduklarını gözlemledi.

Bu kişiler şeker tüketmeyeyim derken, beyne daha fazla besin alması için yanıltıcı sinyaller gönderiyor ve böylelikle aslında günlük enerji tüketimini dengelemekte sorun yaşayabiliyor.

Araştırmaya katılan obez, fazla kilolu veya sağlıklı kiloda olmayan kişiler, tatlandırıcı ve şeker olan sukraloz ile sukroz tükettikten sonra tuzlu yiyeceklere karşı daha fazla istek duyduklarını gösterdi. Yani beyinlerinde, daha fazla enerji almalarını söyleyen sinyaller arttı.

Kilo durumu ve cinsiyet, sonuçları etkiledi

Deneye katılan obez, aşırı kilolu veya sağlıklı kiloda olmayanlar ve kadınların, sukraloz ve sukroz tüketiminden sonra, öncekine kıyasla daha fazla kalori aldığı ortaya konulurken, bu durum erkek katılımcılarda bir farklılık göstermedi.