Hakkında yakalama kararı olduğu, gözaltına alındığı, firar ettiği şeklinde itibarsızlaştırmaya yönelik habelerin gerçeği yansıtmadığını belirten Akkentli'yi makamında basın mensuplarına gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ
Görevinin başında olduğunu ve halka hizmet için çalıştıklarını söyleyen Akkentli; "Öncelikle böyle bir açıklamayı yapma fırsatını bana verdiğiniz için teşekkür ederim. Haberi yapan sosyal medya hesaplarına baktığımızda çok fazla kayda değer ve toplumumuzu ilgilendiren çok fazla haberlerde yapmıyorlar. Daha doğrusu inandırıcılık kaliteleri düşük gazeteler ama yalan haberler vatandaşlarımıza bir şekilde ulaşmış. Bu konuyu da bir çok sosyal medya aracılığıyla duyurmuşlar. Telefon fırsatıyla da ulaştırmışlar" dedi.
ŞİKAYETÇİ OLDUM
Bugün sabah itibariyle esnaf ziyareti gerçekleştirdiklerini söyleyen Akkentli; "Aydın Büyükşehir Belediyesi personeli arkadaşlarımla sabahleyin esnaf ziyaretine gittik. Geçmiş dönemlerde sahte facebook siteleri üzerinde ailemize, eşimize, çocuklarımıza, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu'na, CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan’a, CHP İlçe Başkanı Ali Kemal Özcan’a, CHP İlçe Başkan Yardımcısı Nursen Tunç Hanımefendiye, şahsıma karşı sahte sosyal medya hesaplarından iftira ve hakaret içeren paylaşımlar yapan kişiler hakkında hepimiz suç duyurusunda bulunmuştuk. Aramızda bu kişilerle ilgili bir hukuki süreç işliyor. Ben dün savcılık makamımızın Büyükşehir Belediyesi ile ilgili yazışmaları sonucunda bir ihtiyaç ve bir tahsis konusunda yetkili kişiyle konuşmak üzere Adliyeye gittim. Orada bir arkadaşımızın başka bir konuyla ilgili bir mahkemesinin görüldüğü ve ona geçmiş olsun dileklerimi iletmek üzere kendisinin yanına giderken hukuki süreç başlattığımız kişilerle orada karşılaştık. Onların sözlü sataşması ve fiziki müdahalesi oldu. Bu neticede bir şikayette bulundum. Hemen Adliyeden çıkıp, emniyete giderek bir şikayette bulundum. Emniyet yetkilileri bu konuda benim şikayetimi aldılar. Şahitleri dinlediler. Delilleri aldılar. Avukatımızla birlikte oraya gidip, bu konuda kendilerini bilgilendirdim" diye konuştu.
İTİBARSIZLAŞTIRMAYA YÖNELİK KÖTÜ NİYETLİ YAKLAŞIM
Şehir dışında olmasını fırsat bilen art niyetli kişilerin kendisini itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını belirten Akkentli; "Ben aynı zamanda CHP Genel Merkezinin Balkan Masasında görevim var. Balkan Masasının Seferihisar ve Çeşme’de bir etkinliği var. Oraya katılmak üzere yola çıktık. Emniyetten arkadaşlar beni aradılar. Dediler ki, 'Fatih bey bu konuyla ilgili ek bir ifadeye daha ihtiyacımız var'. Ben de görevli olduğumu söyledim. Tabi bu ifadeyi 'vermeniz lazım' dediklerinde, 'yarın sabah erkenden ifademi verebilirim veya Pazartesi günü ifademizi verebilirim' diye söyledim. Ondan sonra bugün sabah itibariyle Savcı beyin yanına gidip, 'ifade ile ilgili durum nedir?' diye sordum. Daha ek ifade noktasına gelinmemiş ve ek ifadeye ihtiyaç olduğunda beni çağıracaklarını söylediler" dedi.
TÜRKİYE'NİN EN BAŞARILI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ÖZLEM ÇERÇİOĞLU
Sabah 07,30'dan itibaren görevinin başında olduğunu dile getiren Akkentli; "Dün akşam da çok geç saatlerde Söke'ye geldim. Yine görevimin başındaydım. Seçim süreci yaklaştı ve bugün bir anket açıklandı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu yüzde 60,3 ile Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı. Bu başarıyı hazmedemeyen kişiler, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve onun çalışma arkadaşlarına saldırıyorlar. CHP’ye saldırıyorlar. Türkiye’de iktidara giden, Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine taşımayı and içmiş Cumhuriyetin kurucu unsuru CHP'dir. CHP’nin iktidara gelme yolunda önüne set germek isteyenler, taş koymak isteyenler bugün bu haberlerin servisiyle uğraşıyorlar. Üzücüdür ki; ağacı içten içe yiyen kurt misali çalışıyorlar. Dışardan olduğu gibi içerden de bu unsurlar söz konusu. Bu haberler bizi yıldıramaz bu haberler bizi korkutamaz. Biz bu haberleri yapanların, bu haberleri yazanların, bu haberleri tan vakti kaleme alıp, kendileri yayınlamayıp, ilgili yerlere ulaştıranların ağababalarıyla, paşalarıyla, ejderhalarıyla, krallarıyla baş etmiş insanlarız. Bunları 9 Eylül’de denize dökmüş insanlarız. Biz bu ataların çocuklarıyız. Bunlar bizi yıldıramaz. Bizi bu vatana, bu memlekete, Söke’ye hizmet etme sevdamızdan kimse vaz geçiremez. Bunu bir defa akıllarına yazsınlar. Böyle yalan haberler, iftiralar, gözaltına alındı, şu oldu, bu oldu şeklindeki asılsız haberlere hakkımız itibar etmiyor. Bunlar bize ket vuramaz" ifadelerini kullandı.
Akkentli sözlerini şöyle tamamladı; "Devletimiz bizi ne zaman çağırırsa çağırsın, gece çağırırsa gece gideriz. Sabah çağrırsa sabah gideriz. İki elimiz kanda olsa devletimiz bizi çağırdığında biz gideriz. Bizim yasamaya da, yürütmeye de, yargıya da sonsuz güvenimiz, sonsuz sevgimiz, saygımız vardır. Bir defa bunun altını kesinlikle çizmek istiyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu bu durumlarda, bir çok devletin kurumunun döküldüğü yerlerde Söke’de devletimiz en üst noktadır. Devletimiz çok güzel temsil edilmekte. Değerli büyüklerimizde Söke için ne yapılabilirin çabası içerisindeler. Bizi bu şekilde siyasi baskılarla, bürokratların ve memurların üzerine koyacakları siyasi baskılarla bir yerlere getirmeleri mümkün değil. Biz hiçbir zaman bu noktada onlarla karşı karşıya gelmeyiz. Aslında bu açıklamayı yapma gereği duymak bile zuldür. Gördüğünüz gibi buradayım ama maalesef bu yapıdaki insanların yalan yanlış haberleriyle değil, kamuoyunu doğru bilgilendirmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla, kendim yaptığım bir şikayet nedeniyle ek olarak bir ifadeye ihtiyaç duyulması münasebetiyle Söke Emniyet Müdürlüğüne davet edildim. Bu ç sabah gittim. Daha her hangi bir şey oluşmamış. Oradan da savcının yanına gittim. Sayın Başsavcım 'henüz evrak gelmedi. Gelince ifadenizi alırız' dedi. Çağırılınca gider ifademizi veririz. Gördüğümüzü anlatırız. Ne yaptığımızdan çekiniriz ne yaptığımızı inkâr ederiz ne de bulunduğumuz bu koltukları kendi kişisel hırsımız uğruna kullanırız. Bir defa bunu herkes aklına yazması gerekiyor. Biz bugüne kadar bu vatan için, bu devlet için, bu memleket için, bu halk için elimizden ne geliyorsa onu yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. İftiralar, yalanlar, hakaretler, bir takım söylentiler, kumpas haberleri bizi yolumuzdan çeviremez. Ne olursa olsun, iki elimiz kanda olsa da devletimiz isteyince koşa koşa gideriz. Halkımızın yanında olmaya, halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Konu bu. Şimdi öncelikle siyaset yapıyorsak eleştiriye açık olmamız lazım. Sorgulamaya açık olmamız lazım. Vatandaşın feryadını duymamız lazım. Vatandaş bize tepki verebilir. Bu konuda alçak gönüllü olmamız lazım. Alçak gönüllü olamıyorsak, geniş olamıyorsak, gönlümüz ve kalbimiz halkın tepkisini kaldırmıyorsa bu koltuklarda oturmayacağız. Öncelikle bunun altını çizelim. Biz vatandaşlarımızdan gelen her türlü eleştiriyi başımızın üstüne koyarız. Orada hiçbir sorun yok. Ve de açık olmak zorundayız. Vay efendim bana şu bunu dedi yok efendim o bana bunu dedi. Hemen şikayet edelim. Bizim böyle bir tarzımız yok. Amma velakin eşimize, çocuklarımıza, inandığımız değerlere, hakaret yalan iftira ve kumpas yapılıyorsa, bu yalan haberleri yapanlar ilk önce hukuki olarak sonra da Allah katında bunların hesabını verecek. Bu hem hukuki bir suçtur, hem de kul hakkına girmektir. eleştiriye açık olacağız ama iftirayı kabul etmeyeceğiz. Kimse bize iftira atamaz. Kimse bize kumpas kuramaz. Çünki biz 18 saat bu memlekete hizmet ediyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’nun önderliğinde durmadan çalışıyoruz. Özlem Başkanımız 18 saat çalışıyor ve biz de uyumadan, dinlenmeden 36 saat çalışmak durumundayız. Vatandaş bizden bunu istiyor. Böylesine uyum içerisinde büyük bir aileyi yıkmak isteyen, çökertmek isteyen dahili ve harici bedbahlar olacaktır. Gençliği hitabede bunu ifade etmiş. Biz hem içerdekilerle hem dışardakilerle savaşma alt etme, onları yenme gücüne sahibiz. Çünki bizim arkamızda halk var. Böyle kumpasçı, yalan ve iftira yazan, çoluğunu çocuğunu ilgili belediyelerde işe katıp, aynı partiden Büyükşehir Belediye Başkanına iftira atanlar amaçlarına ulaşamazlar. Bizim arkamızda halk var. Halkımızla el ele, kol kola bu hizmetleri yapıyoruz. Hiç kimse bizi yolumuzdan döndüremez. Bu haberleri çıkaranlar hakkında hem kurum olarak, hem şahsım olarak yasal süreç başlatacağız. Asılsız gözaltı kararıyla ilgili hem adli yetkililerimiz hem de emnniyet yetkililierimizin suç duyurusunda bulunacağını öğrendim. Çünki onlarda böyle bir şey yok. Unutmasınlarki, bu haberleri tan vakti yazıp servis eden arkadaşlar, ne yaptıklarını bir daha gözden geçirsinler. Bir daha nerede hata yaptıklarına baksınlar. Ben 8 yıldır bu piyasanın içerisindeyim. Yaklaşıkta 22 yıldır da siyasetin içerisindeyim. Hangi gazetecinin, hangi köşe yazarının virgülü nereye koyduğunu, noktayı nereye koyduğunu, ünlemi nereye koyduğunu, hangi satırda ne demek istediğini az çok anlayan ve bilen bir insanım. Hangi gazetecinin, hangi haberi, hangi şartlarda yaptığını da çok iyi biliyorum. Bu haberlerin nereden yaptırıldığını da çok iyi biliyorum. Bunların hesabını sormakta halkımız adına boynumuzun borcu olsun. Hukuki zeminde bunlar bu hesapları verecekler."