Av. Rabia Altuntaş, Aydın Baro Başkanlığı’na adaylığını açıklamak için Efeler’deki bir restoranda bir toplantı düzenledi. Basın mensupları ve avukat meslektaşlarının katıldığı toplantıda açıklamalarda bulunan Altuntaş, Aydın Barosu’na, meslektaşlarına ve adalete hizmet etmek için aday olduğunu bildirdi.
Av. Altuntaş’ın adaylık açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Tarafınızdan da bilindiği üzere tüm dünyada baş gösteren pandemi ile mücadele etmekteyiz. Bu süreçte, evlatlarından uzak kalarak canları pahasına salgınla mücadele eden kahraman sağlık personeline, pandemiye rağmen mesleğini icra ederek halkın haber alma hakkını sağlayan siz basın mensuplarına, bu süreçte mesleğin zorluklarının yanında ekonomik olarak ayakta kalma mücadelesi veren meslektaşlarıma saygı ve minnettarlığımı dile getirmek istiyorum..”
“Dünyada kadınlar tarafından seçme ve seçilme hakkını elde etmek için zorlu mücadeleler verilirken, 1934 yılında Seçim Kanununda yapılan değişiklikle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bu hakkı bizlere tanımıştır. Kendisinin büyük devrimlerinden bir tanesidir. Bugün huzurunuzda bu konuşmayı yapabiliyorsam, onun sayesindedir. Kendisini, saygı ve minnetle anıyor, şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'nin ilk kadın avukatı, kadın hakları savunucularından Süreyya Ağaoğlu'nu da saygı ve rahmetle anıyorum.”
“Hiçbir somut düzenleme yapılmadı”
“Değinmeden geçemeyeceğim bir diğer önemli husus; bir süredir baroların parçalanması ve birden çok baro oluşturulması, nispi temsil, Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin gündemi üzülerek takip etmekteyim. Mesleğin ve meslektaşların birçok sorunu bulunmaktadır. Yıllardır meslek sorunlarının giderecek düzenleme yapılması barolar ve meslektaşlar tarafından talep edilmiştir. Ancak bu zamana kadar gerçekçi somut hiçbir düzenleme hayata geçirilmemiştir. Pandemi sürecinde, meslektaşların ekonomik kaygılarını azaltacak tedbirlere ilişkin çalışmalardan ziyade, çoklu baro, baroların parçalanmasına dair böyle bir gündem yaratılması; özellikle de meslektaşların kendi ekonomik kaygılarıyla mücadele ettiği ve eylemsiz kaldığı bir dönemde bunun gündem yapılması, kötü niyetin açıkça göstergesidir.”
“Baroları bölmek adalet anlayışını çökertmektir”
“Baroları bölmek siyasi parti gibi görüşlere ayırmak kimseye bir fayda sağlamayacağı gibi tam aksine ülkenin en önemli Kamu Kurumu niteliğinde meslek örgütü olan Baroları çökertmek, böylelikle yargı bağımsızlığını ve aynı zamanda adalet anlayışını çökertmektir. Baroların kimyasıyla, genetiğiyle oynamayın.”
“Yönetim Kurulu içindeki sorunlar ayrılmama neden oldu”
“Baromuzun 13-14 Ekim 2018 tarihinde gerçekleşen Olağan Genel Kurulu öncesi yönetim kurulu üyeliğine adaylık açıklamamda “Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk' ün yolunda bir kadın avukat olarak, cesaret ve kararlılıkla baromuzun temsilinde, artık kadının yer almasının önünün açıldığı bir sürecin başlangıcı için Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne adaylığımı açıkladığımı beyan etmiştim.”
“Yargının asli unsuru olan bağımsız savunmayı temsil eden avukatlık mesleği gibi kutsal bir mesleği icra etmekten hep gurur duydum. Tarihi Cumhuriyet tarihi ile eş değer ve demokrasi kaynağı olan Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyeliğine iki dönem seçilme onuruna eriştim. Baromuzun Yönetim Kurulu Üyeliği, Saymanlık ve Genel Sekreterlik görevlerini yürüttüm. Baromu yerelde ve dışarıda birçok alanda layıkıyla temsil ettim. Birçoğuna sizlerin de şahit olduğu üzere Çevre Komisyonu, Çocuk Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu Koordinatörlüklerinde yürütülen faaliyetler başta olmak üzere Sandık Güvenliği ve bunun gibi birçok faaliyette, Baromuzun başarılı birçok çalışmasının altında emeğim vardır. Ancak Yönetim içinde yaşanan sorunlar, mevcut yönetim anlayışı nedeniyle daha fazla huzurlu çalışma ortamımın kalmaması, rencide edecek eylemler ve söylemler nedeniyle, severek ve onurla yürüttüğüm yönetim kurulu üyeliğinden üzülerek istifa etmek zorunda kaldım.”
“Bir kişi aday olduğu için yadırganmamalı”
“Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, meslek örgütü içinde aday olma şartları sağlayan meslektaşların bu tarz mevkilerde çalışmak için aday olması en demokratik hakkıdır. Kimsenin bu hakkı kullanması engellenemez, bu hakkı kullanıyor diye eleştirilemez. Mevcut başkan olarak da “son kez” demiş olsanız dahi aday olmak istiyorsanız, bu hakkınızı kullanabilirsiniz. Kimseye, karalama, kötüleme ya da rencide edecek şekildeki nabız yoklama amaçlı söylemler ile hareket etmeye hakkınız yok. Barolar, siyasetin kirli söylemlerinin, oyunlarının kullanılacağı yerler değildir. “Baroyu ona mı bırakacaksın?” diyorlar şeklinde söylemlere itibar etmediğimi, ve bu söylemlerin ağza alınmasını beyan edilmesini yakıştıramadığımı, bu söylemlerinize karşı demoralize olmayacağımı ifade etmek istiyorum.”
“İki dönem Aydın Barosu Yönetim Kurulu üyeliğine, birbirinden değerli meslektaşlarımın oylarıyla seçildiğimi ve ikinci dönemde oldukça yüksek bir oy alarak seçildiğimi hatırlatarak; bu söylemeleri tarafıma oy veren meslektaşlara bir hakaret olarak kabul ediyorum. Çünkü tarafıma oy vererek, kendilerini ve baroyu temsile layık görmüş ve oylarıyla bu onurlu görevi yerine getirmemi sağlamışlardır. Oy veren vermeyen tüm meslektaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum. Aydın Barosu Yönetim Kurulu içinde baro başkanın önerisi ve Yönetim Kurulu üyelerinin oyu ile saymanlık ve genel sekreterlik görevlerini yürüttüğümü belirtip divanda baromu zaten gereği gibi temsil ettiğimi hatırlatmak isterim.”
“Cinsiyet eşitsizliğinin olduğu kurumlarda demokrasiden söz edilemez”
“İşte görüldüğü üzere birçok kadının yaşadığı şekilde temsilin söz konusu olduğu her makamda maalesef kadın hakları savunucusu barolarda dahi, erkek egemen alanda ve temsilde kadın istenmiyor, istermiş gibi yapılıyor. “Sesini çıkartma! Geldiğin yerle idare et” deniyor.”
“Kadının temsilde veya üst yönetim düzeyinde hak ettiği yeri alamadığı, yükselmesinin önünde psikolojik manevi erkek şiddetine maruz kaldığı, bu bağlamda cinsiyet eşitsizliğinin olduğu hiçbir kurumda gerçek demokrasiden söz edilemez. Ancak, dünyada ve ülkemde hiçbir hak kolay kazanılmamıştır. Hakkın elde edilmesi gerçekçi ve güçlü mücadele ister, Atatürk' ün ilkeleri ve mücadeleci ruhu ışığında işte o azim ve kararlılığın tarafımda fazlasıyla olduğunu belirtmek isterim.”
“Kamuya faydalı olmak için adaylığımı koyuyorum”
Yıldırma, heves kırma, güçlük çıkarma ve boyun eğdirmeye yönelik bir rekabet anlayışıyla kadına karşı mücadeleye artık bir son verilmesi, kadının temsilde yer aldığı özveri, uyum, yardım birbirine saygı gibi bütünleştirici değerler üzerinden bir yönetim anlayışının hakim olması için, baroma ve meslek örgütüme, meslektaşlarıma hizmet etmek, onların yararına bir çok projeyi hayata geçirmek; başkanlık makamının ve baroların birilerinin siyasi kariyer hesapları yapacağı şahsi şov yeri olmadığının bilinciyle meslektaşına, demokrasiye, insan haklarına kalben inanarak hizmet etmek, kamuya faydalı olmak için Baro Başkanlığı'na aday olduğumu huzurunuzda gururla açıklıyorum.
HABER: FATİH BAŞTÜRK DAL