Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "Toplumsal bağışıklığın yakalanmasından sonra sonbaharda aşı olanların maske takma zorunluluğu kalkabilir" açıklamasını ve aşılanma oranlarını değerlendirdi.
Prof. Dr. Akın, "Toplumda aşılama oranı çok yüksek olması lazım" diyerek, aşı programlarına uyulmazsa eylül ayında maskeleri çıkaramayız" dedi ve şöyle konuştu:
"Var olan program uygulandığı sürece koronavirüs pandemisiyle ilgili mücadelede başarı elde ederiz. Eylül-ekime doğru durumu tekrar değerlendiririz. Toplumun muhakkak hem kurallara uyması hem de aşı sırası geldiğinde ivedilikle aşısını olması lazım ki bunlar gerçekleşsin."
"Kapalı mekanların açılmasını belki geciktirebilirdik"
Prof. Dr. Akın, kademeli normalleşme sürecinde en riskli yerlerin kapalı mekanlar olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
"Eğer enfekte kişiler giriyorsa ki giriyor; kapalı mekanlarda ne kadar uzun süre kalırsanız o enfekte kişinin kapalı mekandaki havaya saldığı ya da verdiği virüs miktarı artıyor. Kapalı mekanlar da açılabilir ama muhakkak kapalı mekanları kullanan kişiler hem kısa süre orada kalmaları hem de mesafelere dikkat etmeleri lazım. Olabildiği kadar havalandırmanın iyi olması lazım. Bu yüzden de kapalı mekanların açılmasını belki geciktirebilirdik."
"Spor merkezlerinde çok vaka görülebilir"
Prof Dr. Akın, spor salonlarında daha fazla virüs bulaşma imkanı olduğunu vurguladı:
"Ben özellikle spor salonlarına çok takılmış durumdayım. Spor salonlarında o egzersiz yapan kişiler maskelerini çıkarıyorlar; ama egzersiz yaparken nefes alma-verme sayısı ve derinliği artıyor. Daha fazla mikrop verme şansınız var. Mesafeler de kontrol edilmezse spor merkezlerinden çok vaka görülebilir. Biz bunu ocak-şubat ayında gördük. Spor merkezleri açıktı. Oralardan çok fazla hastanemize vaka geldiğini biliyorum. O yüzden ya bu spor merkezlerine gitmemek lazım ya da tenhalığını sağlayacak mekanizmalara ihtiyacımız var."
"Mekan yöneticilerinin müşterilerini aşıya teşvik etmeleri lazım"
Prof. Dr. Akın, 1 Haziran'da açılan kapalı mekanların yöneticilerini uyararak, kapalı mekan yöneticelerinin "Covid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'nde yazılan kurallara çok sıkı sıkıya uymaları lazım" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca muhakkak gelenleri aşıya da teşvik etmeleri lazım. Eğer aşılı kişiler spor merkezlerine geliyorsa daha güvende olurlar. 'Şu anda benim sektörüm, dükkanım kapalı, ekonomik olarak sıkıntı çekiyorum' diyenler haklılar; ama bir yandan da bu sektörün yaşaması için onların da üzerine düşen görev, bu sektörden hizmet ya da mal alanların aşı olmalarını teşvik edecek işler yapması lazım.
Esnaf ve sanatkarlar, düğün salonu sahipleri gibi bunlar 'Benim sektörüm açılsın' demesinler. Onlara gelenlere ya da kendi var oldukları çevrelerde aşıyı muhakkak teşvik etmeleri lazım. Yoksa toplumdaki vaka sayısı arttığı zaman ilk yapılan şey, kapalı mekanlardaki aktiviteleri durdurmak oluyor. O yüzden 'Lütfen herkes aşı olsun' diye bu konuda aşı çalışmalarına destek versinler. Bulundukları yerde 'Aşı olmadan girerseniz riskiniz var' gibi yazılar yazabilirler. Çevrelerine aşı olmalarını söyleyebilirler. Salonlarına ya da kapalı mekanlarına ‘Lütfen aşı olun’ gibi yazılar asarak aşıya da teşvik etmeleri lazım."
Aşılanma oranı yükselmezse maskeler çıkarılamaz
Kademeli normalleşme süreci 1 Haziran'da başladı. Kapalı mekanlar ise koronavirüs için en riskli yerler. Uzmanlar, aşılanma oranı yükselmezse maskelerin takılmaya devam edileceğini belirtiyor.