Kahramanmaraş'ta yıkılan binanın enkazından yaralı kurtarılan 72 yaşındaki Zeki Çıtak, aynı enkazda hayatını kaybeden ve 42 yıldır yanından ayırmadığı engelli oğlu için gözyaşı döküyor.
"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremde 42 yıl boyunca yanından ayırmadığı epilepsi hastası oğlunu kaybeden 72 yaşındaki Zeki Çıtak, yaralı kurtulduğu depremin ardından geldiği Aydın'da tedavi ediliyor.
Zeki Çıtak ve 42 yaşındaki oğlu Tuncay Çıtak, ikinci depreme Elbistan'da kendilerine ait kıraathanede yakalandı.
Sokağa çıkan baba-oğul, çevredeki binaların çökmesiyle enkaz altında kaldı. Zeki Çıtak, 1 saat sonra çevredekilerin yardımıyla çıkarılırken oğlu ise 2 gün sonra ölü bulundu.
Zeki Çıtak, deprem sırasında akciğer rahatsızlığı nedeniyle Elbistan'daki bir hastanede yatan eşiyle birlikte 11 Şubat'ta akrabaları tarafından Aydın'a getirildi.
Kaburgaları ve göğüs ön kemiği ile bir kolu kırılan Çıtak, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'nde 1 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra normal servise alındı.
Eşiyle aynı odada tedavileri süren Zeki Çıtak, AA muhabirine, halen felaketin şaşkınlığını yaşadığını söyledi.
İlk depreme uykuda yakalandıklarını, dışarıya çıktıklarında herhangi bir zayiat görmediklerini anlatan Çıtak, şöyle konuştu:
"Doğru hastaneye gittik. Eşim hastanedeydi. O korkmuştur diye hastaneye gittik. Sabaha kadar yanında kaldık. Sabah kahveye geldik. Keşke bir saat daha kalsaydık. Hastane sağlamdı, yıkılmadı. Biz kahveye geldik. Kapıdan çıkar çıkmaz bina üstüme yürüdü. Sonra beni tanımadığım birisi, bir genç. Bağırıyorum aşağıdan, 'Sesimi duyan yok mu?' diye. Onlar yukarıda konuşuyor, ben onları duyuyorum ama ben sesimi yukarıya duyuramıyorum. Sonra birisi dedi ki 'Bu yandan bir ses geliyor.' O tarafı deşmeye başladılar. İki mi üç mü kolon, beton blok kalkınca elimi yukarıya uzattım. 'Elini gördük.' dediler. Üstümdeki kolonları aldılar ve çıkarttılar."
Deprem anında oğluna da koş dediğini anlatan Çıtak, "Ben deprem olur olmaz oğluma kaç dedim. O an cehennem gibi oldu her taraf. Ona kaç dedim, ben de kaçmaya başladım. Meğerse o benden önce çıkmış ki benden 3-4 metre önde yakalanmış." dedi.
"Bir daha o memlekete dönmem"
Eşi Nesrin Çıtak da iki çocuğuyla deprem anında hastanede bulunduğu için şu an hayatta olduğunu belirterek, "Çok zor, Allah düşmanıma vermesin ama ben bir daha o memlekete dönmem, yavrumu yuttu, gençleri ana babaları yuttu." diye konuştu.
Çıtak'ın doktoru Prof. Dr. Nilgün Kanlıoğlu Kuman, kaburgalarında ve göğüs ön kemiğinde kırık bulunan Çıtak'ın kolları ve bacaklarında da yaralanmalar ve kırıklar bulunduğunu ifade etti.
Başhekim Gülnur Taşçı Bozbaş da deprem bölgesinden gelen 10 hastanın tedavisine devam ettiklerini, depremzedelere psikolojik destek verdiklerini dile getirdi.
Kaynak: AA