Namaz kılmak üzere 7 Mayıs Cuma günü Mescid-i Aksa'ya giden on binlerce Filistinli, 10 Mayıs'taki "Kudüs Günü"nde bazı İsrailli grupların planladığı yürüyüş nedeniyle Harem-üş Şerif'te nöbet tutmaya başladı. İsrailli grupların alana girmemesi için üç gün boyunca nöbet tutma kararı alan Filistinlilere İsrail hükümetine bağlı güvenlik güçleri müdahale etti.
İlk müdahalenin ardından Doğu Kudüs’te gerilim yükselmeye devam etti. Güvenlik güçlerinin Müslüman Filistinlilere karşı tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandığı olaylarda onlarca kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi ise yaralandı.
İsrail hükümeti tarafından Filistinlilere yaşatılan zulme karşı tüm İslam ülkeleri adeta tek vücut oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da tepkisini gösterdiği olaylar nedeniyle 81 ilde bugün öğle namazının ardından protestolar düzenlendi. Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Atatürk Kent Meydanı’nda toplanan onlarca Aydınlı da Filistinli Müslümanların yanında olduklarını söyleyerek İsrail hükümetine tepki gösterdi.
MESCİD-İ AKSA İÇİN TEYAKKUZDAYIZ
AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, Gençlik Kolları İl Başkanı Ali Demir, Kadın Kolları İl Başkanı Duygu Göğde ve Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Osman Selçuk Aldemir’in de katıldığı prostesto gösterisinde “Mescid-i Aksa için teyakkuzdayız” sloganları ve tekbir sesleri yükseldi. Gösteride yapılan basın açıklamasında, “Siyonist terör çetelerinin öncülüğünde kurulan İsrail, apartheid rejime sahip bir terör devletidir. Kurulduğu günden bugüne siyonizme karşı tavır alan tüm insanlığı kendisine karsı hedef alan terör anlayışı, o günden bugüne hiç değişmemiştir.
İşgal edilmiş olan Doğu Kudüs'te 1967'den bugüne İsrail Terör Devleti eliyle sistematik bir işkenceye maruz kalan halklarının bölgeyi tamamen terk etmesi hedeflenmektedir.” ifadelerine yer verildi.
ZULÜM 1967’DE BAŞLADI
Filistinli Müslümanlara karşı İsrail hükümeti tarafından gerçekleştirilen zulmün 1967’de başladığının, o günden beri artarak devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, “Filistin 1967'den bu yana Doğu Kudüs'te bölgenin demografik yapısını hedef alan bir anlayışla Filistinlilere ait binlerce ev israil Terör Devleti tarafından yıkılmış, oturma izinleri keyfi olarak iptal edilmiş, günlük hayat rutinleri bile yine sistematik bir Bugün itibariyle 5 milyon Filistinli vatanlarından uzakta mülteci olarak yaşamlarını güçlükle idame ettirmekte, en temel zulüm aracı haline getirilmiştir.
insan haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. Gazze'de 2 milyon Filistinli en basit ihtiyaçlarını bile güçlükle karşılayabildikleri bir açık hava hapishanesine mahkum edilmiş durumdadır.
Uluslararası sözleşmeler açısından hiç bir meşruiyeti olmayan Kudüs İşgali sonrası bugüne kadar sayısız savaş suçuna imza atmış olan Siyonist işgal yönetimi, göstermelik kınama açıklamalarının ötesinde bir yaptırımla karşılaşmamıştır.
Son yıllarda ve özellikle her Ramazan ayında tekrarlandığı üzere mukaddes Ramazan ayının ilk günlerinde israil Terör Devleti'nin Mescid-i Aksa'nın Şam Kapısı önündeki oturma alanlarini barikatlarla kapatması ve Mescid-i Aksa'da okunan ezani engellemeye çalışmasıyla başlayan provokatif müdahaleler neticesinde gelişen olaylar sonucunda Filistinli eylemcilere orantısız güç kullanarak müdahale edilmesiyle yüzlerce müslüman yaralanmış ve gözaltına alınmıştır. Türkiye tarafınca en yetkili ağızdan yapılan, "Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs'teki kardeşlerimizin ve Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların yanındayız. Mukaddes şehir Kudüs'ün onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir Müslüman'ın boynunun borcudur." açıklamasıyla ortaya konan tavrı dikkate değer buluyoruz.
Tapınak dağına dönüş örgütleri gibi fanatik örgütler, yine Ramazan'ın 28'ine denk gelen 10 Mayıs'taki İbrani Kudüs Gününde Mescid-i Aksa'ya yoğun baskın için çağrıda bulunmuş ve İsrail güvenlik güçleri ile birlikte Mescidi Aksa'ya saldırıya geçmişlerdir. Mescidi Aksa'yı savunan Filistinli kardeşlerimize topyekun saldıran, İlk Kıblemiz Mescidi Aksa' savaş alanına çeviren, Gazze'de Sivil halkı çoluk çocuk demeden öldüren, Kudüs'te Filistinlilerin evlerini zorla işgal eden İşgalci İsrail haddini fazlasıyla aşmakta Uluslararası toplum ise bütün bu gelişmelere sessiz kalmaktadır.
Mescid-i Aksa baskınını gerçekleştiren fanatik siyonist örgütler ve terör devleti İsrail bilmelidirler ki; Aydın sivil toplum kuruluşları olarak Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs'e yapılacak her saldırıyı bizlere yapılmış kabul edeceğimizi ve saldırıları engellemek için İsrail terör devleti ve yerel temsilcilerinin uykularını kaçırmak için teyakkuzda olduğumuzu ilan ederiz.
Filistin'in her bölgesinde, sokağında ilk kıblemiz Mescidi Aksa'yı, Kudüs'ü savunan bütün Müslümanlar adina direniş gösteren yürekli Filisitnli kardeşlerimizi selamlıyoruz. Onların yanında olmaktan asla geri adım atmayacağız!” denildi ve olaylarda hayatını kaybeden şehitler için dualar okundu.