DÜĞÜN SEZONUNU MEVSİM DEĞİL VİRÜS KAPATTI

Türkiye'de Mart ayından itibaren etkili olmaya başlayan ve etkileri halen devam eden koronavirüs, düğün sektörünüde büyük sekteye uğrattı. Virüs sebebiyle yasaklanan düğünlerden en büyük darbeyi ise esnaf yedi.

Türkiye'de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü 10 Mart tarihinden bugüne kadar toplum hayatı büyük değişikliğe uğradı. Mevsim değişiklikleriyle beraber tekrar artmaya başlayan koronavirüs vaka ve kaynaklı ölümleri nedeniyle yasaklar tekrar hayatımıza girdi.

Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü Mart ayından 1 Temmuz tarihine kadar ülke genelinde düğün töreni yapılması yasaklanmıştı. 1 Temmuz tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile belirli bir süre sınırlaması ile tekrar yapılmaya başlayan düğünler, esnafın yüzünü güldürmüş, ticaret hayatının devam etmesine olanak sağlamıştı. 30 Ekim Pazartesi günü düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nda törenler hakkında yeni kararlar alındı, nikah törenlerinin maksimum 30 kişi ile düzenlenebileceği açıklandı.

'Düğün sezonu' olarak nitelendirilen İlkbahar ve Yaz aylarında koronavirüs nedeniyle adeta darbe yiyen esnaf, her sene havaların soğumasıyla kapatılan sezonun bu sene virüs ile kapandığını belirtti.

NE ZAMAN Kİ DÜĞÜNLER TEKRAR YASAKLANDI, BİZİM İŞLER KESİLDİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde Saranlar Abiye firmasını işleten Ünal Akyağcı, uzun yıllardır Aydınlılara düğün, nikah ve törenlerde giymeleri için kıyafet tedarik etmekte. Koronavirüs etkisiyle geçen 2020 yılı düğün sezonunu değerlendiren Akyağcı, "Bizim toplumumuzda nikah kültüründen çok düğün kültürü var. Biz alışmışız misafirimize yedirip içirmeye, ağırlamaya. Yani cemiyet yapmaya alışmışız aslında. Fakat bunlar yasak olduğu için köylerde hiç kimse düğün yapmıyor, çünkü adam gelen misafirini yedirmek, içirmek istiyor ama yapamıyor. Toplu halde oturmak dahi sakıncalı olduğu için insanlar bekliyor düğün yapmak için.

Bizim işlerimiz yüzde 100 etkilendi. Eylül ayında alınan kararlarla beraber düğün yapmak tekrar yasaklandı, öncesinde 1 saatlik dahi olsa bir düğün yapılıyordu ama Eylül ayından sonra kısıtlamalar çoğaldı. Ekim’den sonrada tamamıyla bitti. Bizim işlerimiz Haziran’da açıldı, biraz serbestliğin başlaması etkiledi diyebiliriz aslında. Ağustos sonu, Eylül başına kadarda güzel iş vardı. Tabii o zamanlar düğünlerde yapılabiliyordu, ne zaman ki düğünler yasaklanmaya başladı, bizim işlerde kesildi.

Devlet sadece yanımızda çalışan personellerin kısa çalışma ödeneğinden faydalanması noktasında yardımcı oldu. Bizlerde bazı elemanlarımızı izine çıkardık, bazılarını da bu ödenekten faydalandırdık. Bu şekilde ticarete devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

İNSANLAR BASİT KIYAFETLERE KAÇMAYA BAŞLADI

Pandemi döneminde birçok sektörün darbe yediğini, vatandaşlarınsa özel günlerde oluşan alışkanlıklarının bu sene değiştiğini belirten Akyağcı, "Sattığımız ürünler bakımından insanların alım gücü azalmadı aslında, talep yok oldu. Dolar çok yükseldi, bu yükselme aynı oranda mal fiyatlarına yansımadı.  Mesela dolar yüzde 30 gittiyse bu mal fiyatlarına yüzde 10 yansıdı fakat talep dediğim gibi yok oldu. Bizim ürünlerimiz marka olduğu için; kıyafetlerimiz genelde kişinin özel günlerde giyeceği ya da toplumda önemli etkinliklere katılırken kullanacağı ürünler olarak nitelendiriliyor. Vatandaşta bu tarz etkinliklere giderken sıradan bir ceket değil marka almak istiyor ama insanlar evden çalıştığı için ve etkinlikler yasak olduğu için bu ürünlere ihtiyaç duymuyor. Önceden dışarıda öğrenci okutan aileler soğuklar başlayınca bize kaban almaya geliyordu, şimdi gençlerde ailelerin yanında olduğu için ebeveynler bunu almaya gelmiyor. Yani ihtiyaçlar bu etkinliklerden doğuyor, bu etkinlikler olmayınca da ihtiyaç doğmuyor.

İnsanlar 1 saatlik düğünlerin serbest olduğu zamanlarda da kıyafet almaya pek yanaşmadı ya da biraz daha basit kıyafetlere kaçmaya başladı. Mesela anneler ‘Bir oğlan evercem, en güzeli olsun parası önemli değil’ diyerek 2 bin 3 bin lirayı bir elbise için veriyordu fakat durum böyle olunca ‘Nasıl olsa biz bize olucaz, fazla cafcaflı bir şey olmasına gerek yok.’ demeye başladılar." dedi.

HERKES YARALANDI

Koronavirüsün tek bir sektörü değil, bir çok sektörü etkilediğin dert yanan Adnan Danzik, Aydın'ın Efeler ilçesinde kuyumculuk yapmakta. Türk milleti olarak düğünlerde takı takmayı sevdiğimizi, bunun düğünlerde vazgeçilmez bir kültür olduğunu belirten Danzik, "Düğünlerin yapılmaması sadece bizi değil, birçok sektörü etkiledi. Ayakkabı satanından, boyacısından, düğün salonundan tut nereye çekersen çek, herkesi yaraladı yani. Bu sene, geçen seneye göre biraz daha düşüktü tabii. Mesela şöyle, bu sene Yaz aylarında biraz daha düşer falan deniyordu koronavirüs için herkeste Eylül, Ekim’e doğru düğünler tekrar canlanır; Temmuz, Ağustos’ta olacak işte o zaman olur şeklinde düşünülüyordu. Ama tekrar her şey kapanınca insanlar bekledikleriyle kaldı. Artık kimi düğünler gelecek seneye atıldı, düğün yapacak kişi de beklenti içerisinde kaldı çünkü. Herkes çevresini ağırlamak istiyor tabii, adam akıllı bir şey yapmak istiyor yani. E sen insanların düğününe gidip altın takmışsın, sende çoluğunun çocuğunun düğününde millet taksın istiyorsun yani." ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri