Aydın’da seçimler bitse de yankıları sürüyor.
AK Parti’de ‘İhanet’ krizi yaşanırken, CHP’de zafer şarkıları devam ediyor.
MHP’de teşekkür ziyaretleri, İYİ Parti’de ise derin bir sessizlik var.
***
AK Parti’yi sarsan ihanet krizinin gerçekleri nedir? Hedefteki isim Alpay Arıcı. AK Parti Koçarlı’nın yöneticilerinden. Herkes onu ‘Oylar yeniden sayılmasın’ dediğini öne sürerek, CHP’li Özgür Arıcı’nın kazandığını tasdiklemesi ile suçladı.
O ise yaptığı bir açıklama ile bu oyu verse de, vermese de değişen bir şeyin olmayacağını söyledi. Açıklamasında Nedim Kaplan’ı da sert sözlerle eleştirdi.
Koçarlı’daki kaynaklarıma ulaştım. Bana ‘Abi Alpay’ın babası daha önce belediyeye aday gösterildi. İddiaya göre Nedim Kaplan o dönem tersine çalışarak ona kaybettirdi. Alpay’da bu seçim dönemi Özgür Arıcı ile ara sıra görüşmüş. Zaten akrabası da’ dedi.
Alpay’ı tanırım. Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sever. Ama yerelde işler karışmış anlaşılan. İşin aslını çok uzatmaya gerek yok. Alpay, babasının intikamını almış.
Mesele Alpay’ın böyle bir sorunu varken onu böyle bir göreve yazanlarda. İşte teşkilatlardaki liyakatsizlik bu kadar zirvede. Parti içi hesaplaşmalar, seçimi kaybettirdiği gibi itibarda kaybettirdi kendilerine.
***
MHP’de ise beş ilçede sıfır çekmenin üzüntüsü hakim. Özellikle Efeler’de teşkilatlar çok ümitliydi. Burak Pehlivan’ın saha performansı zirveyi görse de, ülkedeki mevcut konjonktür onun da hesaplarını alt üst etti.
Ama, hem AK Parti teşkilatlarını hem de MHP teşkilatlarını ziyaret etmesi takdir topladı. Saha da çalıştığı herkese teşekkür ederek teşkilatçılığını gösterdi.
Haluk Alıcık ile birkaç programda karşılaştım. Mevcut duruma çok üzülüyordu. Tüm değerlendirmeleri yaparak yeni bir sayfa açacaklarını söyledi. MHP ilçe kazanmadı ama AK Parti’ye 4 ilçe kazandırdı. MHP’nin oyları olmasa AK Parti o 4 ilçeyi de alamayacaktı.
***
İYİ Parti ise hem genel de hem de yerel de büyük bir fiyasko yaşadı. Bir parti tabanları olmadığını kendileri de bu seçimlerde net bir şekilde gördü.
***
CHP’de ise keyifler yerinde. İlçeler de hesaba katmadıkları yerleri dahi kazandılar. Özlem Çerçioğlu ise Bülent Tezcan ile Süleyman Bülbül’e rağmen kazandı. Bir sefer yanında durup destek vermek bir yana, kulislerde konuşulduğu üzere kaybetmesi için duacı bile olmuşlar.
Evrim Karakoz için bir şey yazmayacağım. Hem kendi partilileri hem de Özlem Çerçioğlu, Karakoz’un partisine olan sadakatini, sarf ettiği eforu, döktüğü alın terini bizzat gördüler.
***
Son olarak yemekhane de mazbata konusuna değinmek istiyorum.
Özlem hanım içeri girdiği anda serzenişte bulundu. Çok sert sözlerle tepkisini dile getirdi.
Peki haklı mıydı?
Kimse kusura bakmasın ama haklıydı be kardeşim.
Biz içeri girdiğimiz ilk anda karşımıza ‘Günün menüsü’ yazılı sehpa çıktı. Elinde tabldot olan personeller şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Yemek kokuları arasında derme çatma bir salona girdik.
Yani mazbata almaya değil de yemek kuyruğuna girmeye gider gibiydik…
Özlem hanım ‘Ben Adliye binası için yer gösterdim yapmadılar’ deyince şok oldum. Nasıl yani dedim kendi kendime.
Hani Özlem hanım yatırıma engel oluyordu? Hani Aydın’ın gelişmesini önlüyordu.
Yıllar öncesinden gelin ‘Adliye binasını yapın’ diye yer göstermiş. Burada birileri halkı yanıltıyor ama kim? Özlem Hanım kendinden emin bir şekilde söyledi bu sözleri.
AK Parti cephesi bu iddiaya ne diyecek? Gerçekten Çerçioğlu yer gösterdi de kendileri mi reddetti, diye düşünürken, İl Başkanı Gökhan Ökten, ‘Biz de yemekhane de aldık mazbatayı’ diye açıklama yaptı.
İşte bu dakikadan sonra kelimeler kifayetsiz kalır diye düşünmekten vazgeçtim.
Vesselam.