Mahiye Teyze'nin el yapımı tarhana çorbası geçim kaynağı oldu

Soğuk kış günlerinin sıcak dostu ‘tarhana çorbası’ tam bir şifa deposu. A, B1 ve B2 vitaminleri zengini milli yemek olan tarhana grip, nezle ve soğuk algınlığı başta olmak üzere birçok derde deva oluyor. Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı Köprülü-Veysipaşa Mahallesi’nde yaşayan Mahiye Pehlivan, “Ekmek parası” diyerek başladığı tarhananın geçim kapısı olduğunu dile getirdi.  

“GEÇİM KAYNAĞIM OLDU”

Tarhana çorbasının lezzetinin yanı sıra kış aylarında zayıflayan bağışıklık sistemini güçlendirdiğini söyleyen Mahiye Pehlivan, “Aydın’ın Kalfa köyündeniz, bir çocuk annesiyim.  Ailede üç kişiyiz. 35 yıl oluyor Aydın merkeze taşınalı. Eşim emekli, oğlum inşaatta çalışıyor. Ben de böyle tarhana çorbası yapıp satıyorum, ekmek paramızı bu şekilde kazanıyoruz. Çok şükür yetiyor bize. Uzun yıllardır biliyorum tarhana yapmayı . Hep misafirlere ya da kendimiz için yapıyordum. Ancak daha sonra komşularım lezzetli buldukları için sürekli istemeye başladılar. Daha sonra bu işi ticarete dökmeyi düşündüm. 

Olduğunca her malzemenin doğalını almaya çalışıyorum, Bütün malzemelerim doğal. Pazardan alıp evde yapıp, sokakta kilosunu 70 liraya satıyorum. Benim geçim kaynağım oldu. Herkesin gelip tadına bakmasını istiyorum, beğeneceklerine de çok eminim, her şeyin doğalını tüketelim istiyorum.” dedi.

“DOĞAL TARHANANIN LEZZET SIRLARINI VEREYİM”

Tarhananın şifa kaynağı olarak bilindiğini belirten Mahiye Teyze, “Kışın sofralarımızın vazgeçilmezi olan tarhana grip, nezle gibi hastalıklardan kurtulmanın en önemli gıdalarından birisi. Nasıl hazırlandığından biraz bahsedeyim sizlere. 

Tarhana çorbası, yapıldığı yere göre değişiklik gösterebilir. Özellikle Ege'de hangi yöreye giderseniz gidin herkes kendine göre bir tarif söyler. Ben ise başta tarhana otu olmak üzere soğan, biber, nane, dereotu, maydanoz, göce gibi tüm malzemeleri karıştırırım. Bu saydığım her malzemenin 1 kilo, irmiğin ise 1,5 kilo olacak şekilde ayarlanmalı. Her şey hazırsa bunlar önce güzelce kaynatılır. Daha sonra yoğurtla yoğurulup bir leğene koyulur, 3 gün mayalanması için bekletilir. Tabi bu esnada sık sık kontrol edilir taşmasın diye, kabarıyor çünkü. Üç günün sonunda un serpilmiş tepsilere yerleştirilip güneşe kuruması için bırakılır. Ondan sonra herkes afiyetle çorba yapıp yiyebilir, şimdiden afiyet olsun” ifadelerini kullandı.