Ofisteki odasını bıraktı tezgahın arkasına geçti

Aydın'ın Efeler ilçesine bağlı Güzelhisar Mahallesi 45 Sokak'ta bulunan Gökçeli Yün Evi'nin işletmecisi Lütfiye Gençsoy Sarıgün (41), hikayesiyle tüm kadınlara örnek oluyor.

Ankara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu, 2 çocuk annesi, 14 yıllık evli ve muhasebecilik mesleğinde 10 yıllık tecrübesi bulunan Sarıgün, 2015 yılında kendi isteğiyle istifa etmesinin ardından devraldığı yüncü dükkanında esnaflık yapıyor. Doğup büyüdüğü sokakta ticaret hayatına atıldığını söyleyen Sarıgün, girişimcilik hikayesini Ajans Aydın muhabirine anlattı.

"ÖĞLE ARASINDA OFİSİMDEN ÇIKTIM VE TEZGAHA GEÇTİM"

Efeler'de bulunan bir mali müşavirlik bürosunda kendisine ait odası olduğunu fakat bir gün ticarete atılmaya karar vermesiyle her şeyin değiştiğini söyleyen Sarıgün, "Burası hem benim hem de babamın doğup büyüdüğü sokak. Biz eşimle aynı ofiste çalıştık, orada tanıştık, orada evlendik, orası 2 çocuk verdi bize fakat bir gün dedim ki "Ben bu işi yapmayacağım". Muhasebe zor ve zorlaştırılmış bir meslek, ben de bir evde 2 muhasebecinin fazla olduğunu düşündüm çünkü her gün baş ağrısı, aynı sohbet, evrak takip et falan. "Birimiz farklı bir iş yapsın, benim biraz burnum sürtünsün" dedim ve esnaf olmaya karar verdim. "Ben ticaret yapmak istiyorum" diyerek yola çıktım ancak ne satacağımı dahi bilmiyordum. Kafamda projeler vardı tabii ki, hatta bir dönem 'gezen tavuk' işi dahi yapmayı düşündüm. Bir gün ayaklarım beni buraya getirdi, bu dükkanın eski sahibini çocukluğumdan beri tanırdım. "Ben bir iş yapmak istiyorum" dedim ve o da bana bu dükkanı devralmamı teklif etti. Asla anladığım, bildiğim bir sektör değildi yün işi. Buradan çıktım, büroya gittim, eşime anlattım böyle böyle diye. Sağolsun o da, "Yarın hemen gidip anlaşalım dedi. Tabii ben sabaha kadar uyuyamadım heyecandan, bin tane tilki dolaştı kafamda. Sonrasında anlaştık, 1 hafta içerisinde ben eski işimi bıraktım. Bir gün öğle arasında muhasebe ofisinde ki odamdan çıktım ve tezgahın arkasına geçtim." dedi.

"KENDİ PARANI KAZANMAK ÇOK GÜZEL BİR HİS"

Dükkanını açmasıyla birlikte tüm hayatının değiştiğini, bu hissi tüm kadınların yaşaması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Sarıgün, "Burada doğup büyümemin verdiği bir avantaj çok oldu. Çevremdeki bütün simalar tanıdık, herkes yardımcı oluyor. Ben mesleğimi severek yapıyorum, ticaret çok güzel bir şey. Tüm kadınlar çalışsın istiyorum, bu temizlikte olabilir, çocukta bakılabilir. Bazen yoruluyorum fakat kendi paranı kazanmak ve bir güce sahip olabilmek çok güzel bir his. Her kadında bu meziyet olmalı diye düşünüyorum.  

Eşimde çok mutlu, en azından evdeki sohbetler değişti. Eskiden sabaha kadar, öh gelene kadar aynı muhabbetleri yapardık. Aynı insanlar, aynı evraklar, aynı dertler, sürekli evraklar, oranlar, tarihler artık yeter dedirtmişti. Burada ise kaygım yok; kapıyı açıyorum benim, kapatıyorum benim. " diye konuştu.

"AZICIK AŞIM, KAYGISIZ BAŞIM"

Dükkanını büyütmek gibi bir hayali olmadığını, 45 Sokak'ta bulunmaktan mutlu olduğunu söyleyen Sarıgün, çocuklarının kendisinin nasıl para kazandığını görmesinden duyduğu mutluluğu da anlatarak, "Ben burayı açtığımda kızım 1 yaşındaydı. Zamanı geldi kızıma burada baktım. Esnaf çocuğu olmak çok güzel bir şey, benim nasıl para kazandığıma şahit olsunlar, burada büyüsünler istiyorum. Burada para kazanmayı öğrensinler istiyorum." ifadelerini kullandı.

Pandemi döneminde insanların evlerinde kalmasının işlerini arttırdığını söyleyen Sarıgün, "Nankör olmayayım, pandemi dönemi çok güzeldi. İnsanlar evlerinde kaldığı için oya yapmak, bere örmek gibi hobi işlerine yöneldiler. Bu dükkanda beni hiçbir zaman utandırmadı. Tüm esnaflar otururken ben çalıştım, çevremdeki esnaf dostlarıma da demiştim "İnşallah bütün yaz ben oturayım, siz çalışın" diye, nitekim öyle de oldu. Bizim tek sıkıntımız talebi karşılayacak malı bulamamak oldu adeta." diyerek virüsten en kısa sürede kurtulmayı umut ettiklerini belirtti.

"İLERİDE RAHAT EDEBİLMEK İÇİN ÇALIŞIYORUM"

Tüm kadınlara seslenerek korkmamalarını, hayallerinin peşinden koşarak ekonomik özgürlüklerini eline almalarını tavsiye eden Sarıgün, "Hiçbir şeyden korkmayın. Hayal kurmak çok önemli; bir hayalin, bir umudun varsa her şeyi başarabilirsin. Her şey korkuyla yaşamak değil; çalışmak, kendi paranı kazanmak gerçekten çok güzel bir his. Hayatın bir ucundan tutun, biz kadınlara hayatın ne getireceği belli değil. Eşim bugün yanımda, bugün sağlıklıyım ama yarın ne olacağımı bilmiyorum. Bugün bana eşim bakabilir, evde oturabilirim ama neden çalışıyorum? İleride rahat edebilmek için çalışıyorum, sosyal güvencemin olması için çalışıyorum. Benim mesleğimi tüm kadınlara tavsiye ederim; akarı olmayan, kokarı olmayan ve kadınlarla muhatap olunan bir iş. Yapmak isteyenlere yardımcı olmakta isterim" sözleriyle tüm Efelerli kadınları Gökçeli Yün Evi'ne davet etti.