SU YOKSA HAYAT DA YOK

EKODOSD Aydın Şubesi, 22 Mart Su Günü nedeniyle yayınladığı açıklama ile suyun önemine ve hayat verme gücüne değindi.

Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Aydın Şubesi, 22 Mart Su Günü nedeniyle kendilerine ait sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kentte yağışların azlığı nedeniyle tarımsal sulamada uygulanması kararlaştırılan tasarruf önlemlerine de değinen dernek, Kuşadası'nın gelecekte ki en büyük sorununun "su" olacağını dile getirdi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Her geçen yıl hoyratça kullandığımız su kaynaklarımızı kaybederek, büyük bir hızla su fakiri olma yolunda ilerliyoruz.

Tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyu bilinçsizce kullanıyor ve aynı zamanda kirleterek kullanılamaz hale getirip, binlerce canlının ölmesine neden oluyoruz.

Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi düşündüğümüz suyun, iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen kuraklıklar sonucu su kaynaklarımızın ne halde olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.

Bunun sıkıntılarını şimdiden görmeye başladık bile. Geçtiğimiz günlerde, Ege Bölgesi’nin en önemli tarımsal alanlarına sahip Aydın’da, 2021 yılı tarım arazilerinde kısıtlı sulama programına geçileceği açıklandı. Aslında bu durumun çok önemli bir sinyal olduğunu mutlaka görmemiz gerekiyor.

Her geçen yıl tarımsal arazileri küçülen, hem nüfusu, hem yapılaşmaları artarak devam eden, şehirleşme yoluyla oldukça geniş bir şekilde büyüyen Kuşadası’nın gelecekte en önemli sorunu “SU” olacaktır.

Eğer gerekli önlemler alınmazsa, su hoyratça kullanılmaya devam edilirse “Susuz Yaz”larla karşı karşıya kalabiliriz.

Yaşamını bu kentte sürdürenler, ekonomisi büyük ölçüde turizme bağlı sektörler, tarımla geçinenler ve bölgede ki doğal hayat bundan olumsuz olarak etkilenecektir.

Kuşadası’nın kırsal bölgesinde yer alan makilikler, kentin su ihtiyacını karşılayan yeraltındaki rezervlere yağmur sularını taşıyan çok önemli doğal bitki topluluklarıdır. Ne yazık ki her geçen yıl giderek artan yapılaşmalar nedeniyle açılan makilikler de yok olmaktadır.

Eski yıllarda yaşlılar yağmur yağdığı günlerde, evlerinin çatısından akan suları bidonlara doldurup biriktirirdi. Daha sonra biriken suları, bahçelerinde sebzeleri sular, çamaşırlarını yıkar, hayvanlarını sulama da kullanılırlardı.

Şimdi teknolojinin gelişimiyle birlikte artık Yağmur Suyu Hasadı projeleri hayata geçmeye başladı.

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) bunun öncülüğünü yaparak, Büyük Menderes Havzası’nda suyun verimli kullanımı için sürdürülebilir bir model oluşturmak amacıyla, pilot bölge seçtiği Koçarlı’nın Haydarlı köyünde Yağmur Suyu Hasadı projesini hayata geçirdi.

Bu tür projeleri, yeşil alanlarını, çiçeklerini sulama da kullanmak için yerel yönetimler de mutlaka uygulamalıdır.

Suyun ne kadar önemli olduğunu Pandemi döneminde yaşayarak görüyoruz.

Toplum olarak suyun sınırsız tükenmez bir kaynak olmadığını bilerek, hoyratça kullanmadan, suyu kirletmeden, sulak alanlarımızı kurutmadan gelecek nesilleri de düşünerek tasarruflu bir şekilde kullanmayı başarmalıyız."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri