2019 yılının ikinci yarısında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede küresel salgın haline dönüşen koronavirüs nedeniyle bugüne kadar milyonlarca vatandaş hayatını kaybetti. Türkiye'de de bir yıldan uzun süredir görülen salgın nedeniyle kısıtlamalar hayata geçirildi.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında hayata geçirilen kısıtlamalardan bazıları; sokağa çıkma yasakları, birçok işletmenin kepenk indirmesi, eğitim ve öğretimde uzaktan eğilim modeline geçilmesi ve maske zorunluluğu oldu. Geçtiğimiz turizm sezonunda vaka sayılarında görülen azalma nedeniyle kısıtlamaların esnetildiği Türkiye'de 'pandemisiz dönem' kısa sürdü, havaların soğumasıyla birlikte koronavirüs kaynaklı ölümler hızla artmaya başladı.
1 Mart günü düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından Türkiye'nin 81 ili düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak kategorilendirildi. İllerin risk grubuna göre kısıtlamaların kaldırıldığı Türkiye'de vaka sayılarında yaşanan artış tekrar hızlandı, 1 aylık esnemenin ardından 59 ilin 'çok yüksek' riskli kategorisine giriş yapmasıyla birlikte tedbirler tekrar hayata geçirildi.
Fakat, Ramazan ayıyla birlikte hayata geçirilen tedbirlerde koronavirüs ile mücadelede yeterli olmadı. Salgınla mücadelede ek kısıtlamaların hayata geçirilmesinin gündeme geldiği ülkede 'tam kapanma' konusu kulislerde konuşulmaya başlandı.
Bizlerde Ajans Aydın olarak her hafta Aydın'ın Efeler ilçesine bağlı Ramazan Paşa Mahallesi'nde kurulan pazar alanına giderek vatandaşlara "Sizce tam kapanma gelmeli mi?" sorusunu sorduk.
"VATANDAŞ OLARAK TEDBİRLERE UYMALIYIZ"
Efeler'de uzun yıllardır esnaflık yapan Aydın Doğdu, salgın süresince sorumluluğun devlette değil vatandaşta olduğunu söyledi. Doğdu, "Devlet gerekli olan önlemleri zaten alıyor. Bizler vatandaş olarak devletin vermiş olduğu kararları uygulamadımız sürece tam kapanma olsa ne olur, olmasa ne olur." dedi.
Pazacılık yapan İbrahim Katı da Doğdu gibi vatandaşların ve esnafların salgın süresince sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğini dile getirdi. Pazar esnafının feragat etmeye hazır olduğunu söyleyen Katı, "Her gün artan vakalar hem bizi, hem de toplum sağlığını olumsuz etkiliyor. Tam kapanma gelmeli. Bizler belki kötü etkileniriz ama toplumun sağlığı için bizler feragat etmek zorundayız" diye konuştu.
"MİLLET AÇ, PERİŞAN"
Aydın'a kısa süre önce yerleştiğini fakat pandemi nedeniyle iş bulamadığı için tekrar memleketi Ağrı'ya döneceğini söyleyen Ali Birdal, tam kapanma gelmesi durumunda desteklerin arttırılması gerektiğini dile getirdi. Birdal, "Tam kapanma gelirse de yine aynı olacak, bir şey değişmeyecek. Millet çok perişan, aç. Allah devletten razı olsun yardımcı oluyor ama bazılarının eline yardım geçmiyor. Buna bir çare bulunması lazım. Vatandaşlar birçok işletme kapandığı için işsiz kalarak zor durumda kalıyor. Mesela ben kendim Ağrılıyım, buraya göçtüm iş güç için ama zor durumda kaldığım için yine tekrar göç etmek zorunda kalıyorum. Onun için devlet el atmalı." diye konuştu.
Katı gibi pazarda esnaflık yapan Emine Sevilmiş ise kısıtlamalar süresince uygulanan muafiyetlerin kötü niyetle kullanılmaması gerektiğini söyledi. Tam kapanma olması gerektiğini savunan Sevilmiş, "Tam kapanma olacaksa hep birlikte olsun, olmayacaksa da hiç olmasın. Hafta sonu bizlerin tezgahları kapanıyor, bizler yasaklar uyuyoruz ama market, manav gibi işletmeler açık olduğu için millet bunları bahane ederek geziyor." dedi.