Hemşirelik mesleğine 2003 yılında Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başlayan 2 çocuk annesi Yelda Özçelebi, çeşitli illerde görev yaptıktan sonra Aydın Devlet Hastanesine atandı.
Daha çok insana dokunmayı amaçlayan Özçelebi, 2012 yılında UMKE gönüllüsü oldu ve aynı yıl Somali'ye görevlendirildi. Terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlarda da gönüllü hemşire olarak çalışan Özçelebi, 2015 yılında Nijer'de daha sonra da Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarında görev aldı.
Cephede Mehmetçiğin yanında yer alan Özçelebi, 30 Ekim'de İzmir'de meydana gelen depremde de vatandaşların yarasını sarmak için çabaladı.
Aydın Devlet Hastanesinde sivil savunma amirliğinin yanı sıra hafta sonları da acil servis hemşiresi olarak görev yapan Özçelebi insanlara fayda sağlamanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
İzmir depremini Aydın'da da hissettiklerini anlatan Özçelebi, o anda 2 çocuğuyla evde olduğunu, durumun ciddiyetini haber alınca da ekip olarak afet bölgesine geçtiklerini ifade etti.
Yıkılan binadan sağ olarak çıkartılan ancak daha sonra hastanede hayatını kaybeden 62 yaşındaki Halim Sarı ile enkaz altında diyalog kurduğunu anımsatan Özçelebi, o anda inanılmaz duygular yaşadığını ama kurtarılan canın ölümüne de üzüldüğünü dile getirdi.
"Dakikaların, saniyelerin önemi vardı"
İlk kez deprem bölgesinde görev aldığını vurgulayan Özçelebi, şunları kaydetti:
"Gittiğim ilk anda inanılmaz kötü oldum. Çünkü alanda, yıkıntıların altında canların olduğunu biliyorduk. Dakikaların, saniyelerin önemi vardı. Enkazın altındasınız, bina her an üstünüze çökebilir ve bundan korkmuyorsunuz. Çünkü orada bir can var ve o canı kurtarma telaşındasınız. Deprem alanına gittiğimizde inanılmaz bir duygu yoğunluğu vardı. Orada sizin de anneniz ya da babanız olabilirdi. Onları bazen, çaresizce beklemek zorunda olduğumuz anlar oldu. Çıkardığımız yaralılara müdahale ettiğimizde inanılmaz mutlu olduk. Çünkü bir cana dokunuyorduk. Bu da bizi mutlu kıldı. Hemşire ve UMKE gönüllüsü olduğum için inanılmaz gururlu ve mutluyum."
"Canlara dokunmak için varız"
Özçelebi, özellikle Mehmetçiğin görev aldığı bölgelerde gönüllü çalışmayı çok istediğini anlattı.
Türkiye'nin çok güçlü bir ülke olduğuna dikkati çeken Özçelebi, "Türk askerimiz cephede bizim için savaşırken, bizler de arka cephede onlara destek oluyoruz. Cephedeki Mehmetçiğe yardım etmek, onların anası babası olabilmek ayrı bir maneviyattır. İzmir depremine gittiğimizde oradaki insanların bizleri beklediğini gördük. Canlara dokunmak için varız. Bu sivil vatandaş olur, Mehmetçik olur. Biz hepsini kendi anamız, babamız, evlatlarımız gibi görüyoruz. Can olduğunu bildiğimiz için yeri ve zamanı makamı fark etmiyor. Yeter ki bir cana dokunabilelim." diye konuştu.
Suriye'deki bir anısını da paylaşan Özçelebi, "Zeytin Dalı Harekatı'nda sıcak bir çatışma alanı olmuştu. Orada yaralılarımız vardı. Kendimi tutamadım ve askeri araçla birlikte sınır hattına gittim. Bütün sorumluluğu kendim üstlendim. İlk müdahaleyi yaptıktan sonra onları taburdaki sahra hastanemize gönderdim." diye konuştu.
Hemşire Özçelebi, tek isteğinin ise vatandaşların sağlık çalışanlarına karşı daha hassas davranması olduğunu sözlerine ekledi.