14 Mayıs'ın ardından...

14 Mayıs'ın ardından...

‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎ ‏‏‎‏‏‎

Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gitti.

Cumhur ittifakı, TBMM’de çoğunluğu sağlayarak zafere ulaştı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ise çok az bir fark ile ikinci tura kaldı.

Öncelikle şuna değinmek istiyorum

Beni en çok şaşırtan MHP’nin Türkiye genelinde aldığı oy oldu. Çünkü anket firmaları yüzde 8’in üzerine çıkmasına ihtimal vermiyordu.

Aydın’da ise MHP her ne kadar oyunu artırsa da milletvekili çıkaramadı. Bunun en büyük sebebi de her alanda değindiğim, Deniz Depboylu meselesidir.

Bu dakikadan sonra, Deniz hanım Aydın’a sadece çayımızı içmeye gelir. Kişilik olarak iyi bir insan olabilir ama artık Aydın siyasetinde bir karşılığı olmadığını kendisi dahil herkes görmüş oldu.

MHP İl Başkanlığı’nda ise beklenen oldu. Yönetimin birkaç ismi ile bazı ilçe başkanları dışında çalışan kişi yok denecek seviyesindeydi.

Buradaki aslan payını yine Burak Pehlivan’a vermek lazım. Birinci sıranın en büyük adayıydı ama ikinci sırada yer verildi. Küsmedi, gece gündüz demeden mahalle mahalle gezdi. Seçmenine kırgın olmadığını gösterdi.

Tabiri caizse koltuk sevdalısı değil, memleket sevdalısı olduğunu gösterdi. Teşkilatçı duruşu ile partisine olan bağlılığını herkes takdir etti.

*

CHP ise Aydın’da 4 milletvekili çıkarmayı başardı.

Yanlış anlaşılmasın, İl Başkanlığı demiyorum!

Hele hele ilk üç sıradaki vekil adayı hiç üzerine alınmasın bu başarıyı.

Bu başarı da en büyük pay listelerin açıklandığı ilk günden itibaren kapı kapı gezen, teşkilatları ile tek yumruk olan, her ilçede büyük bir coşku ile karşılanan Evrim Karakoz ile CHP Aydın’ın tartışmasız öncüsü Özlem Çerçioğlu’dur.

Herkes şunu net bir şekilde gördü. Ne Bülent Tezcan’ın, ne Hüseyin Yıldız’ın ne de Süleyman Bülbül’ün Aydınlılarda bir karşılığı yok!

Özlem hanım sahaya çıkana kadar bir kalabalık toplayamayan, vatandaşla selamlaşırken tepkiler alan bu isimler şimdi kimin sayesinde milletvekili olduğunu iyice düşünsün.

Çarşıda, pazarda ve tarlada gezerken vatandaşın kiminle kucaklaştığını ve kime destek verdiğini hafızalarına iyice kazısın.

Bir de 2 yılı aşkın süredir belediye başkanından yoksun kalan ve her geçen gün eksi yazan Söke’de CHP’nin nasıl birinci parti olduğu gerçeği var. Bakın, seçimlere aylar varken dahi sabahın erken saatlerinde kalkan pazar esnafıyla kahvaltı yapan, köyleri büyükşehir belediyesi hizmetleriyle buluşturan Fatih Akkentli gerçeğidir.

*

AK Parti’de ise kısmen düşüş vardı. Özellikle doğu ilçelerinden. Bu konuya 28 Mayıs’tan sonra detaylıca değineceğim. Ama bir söz vardır herkesin bildiği, ‘Düşman içerden olunca kapı kilit tutmazmış’

Şimdilik sükut vakti.

*

İYİ Parti’de ise çözülme erken başladı.

Seçim biter bitmez, milletvekili adaylarından bazıları sert eleştirilerde bulundu.

İl Başkanı Recep Taner’in ve yönetiminin yanlış stratejisi ciddi oy kaybına ve bir milletvekili çıkarmalarına neden oldu.

28 Mayıs seçimlerine çok iyi bir psikoloji ile hazırlanacaklarını düşünemiyorum.

*

Son olarak şu konuya değineceğim.

Cumhurbaşkanlığı için 28 Mayıs’ta yeniden sandık başına gideceğiz.

Ben çok fazla bir heyecan olacağını zannetmiyorum. İlk turda yüzde 50 oyu çok az bir farkla kaybeden Recep Tayyip Erdoğan, ikinci turu rahat bir şekilde kazanacaktır.

Çünkü ilk tur bize şunu gösterdi. Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan gerçeği, diğer bileşenlerden çok daha güçlüdür.

Sonuç ne olursa olsun, memleketimize şimdiden hayırlı olsun.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler