54 yıllık terzi, muhabirimiz Nurcan Kavlak'ın sorularını yanıtladı

Sanayi ve teknolojinin hayatın her alanına girdiği günümüzde, el emeği ile yapılan birçok meslek kaybolmaya yüz tutuyor. Vatandaşlar geçmişteki gibi özel dikim kıyafetler diktirmek yerine artık hazır giyimleri tercih ediyor. Ekonomik şartlar ve terzi çırağı yetişmemesi nedeniyle, terzilik mesleğinin yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasına girmesine az kaldı. Bu duruma yakınan Aydın Terziler ve Konfeksiyoncular Derneği Başkanı Yüksel Sabancı’ya Ajans Aydın Gazetesi olarak sorular sorduk, cevapları sizler için derledik.

BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Mesleğini severek yaptığını söyleyen Yüksel Sabancı, “Ben Yüksel Sabancı, 1956 Aydın doğumluyum. 1967’de 54 yıl önce terziliğe çırak olarak başladım. 8 sene çırak ve kalfalık yaptım. Daha sonra da askere gittim. Askerden döndükten sonra 1977’de kendi iş yerimi açtım. 1977’den bu yana hem vergi mükellefiyim hem mesleğimi icra ediyorum. 1988’den buna Aydın Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanlığı görevini yapıyorum. 3 sene Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkan Vekilliği görevinde bulundum. 1996-1999 yıllarında yine 14 sene Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Vakfı kurduk bu vakfında 14 yıl yöneticiliğini Başkan Vekilliği ve Başkanlığını yaptım. Türkiye Terziler ve Giyim Sanatkarları Federasyonu Ankara’da Esnaf ve Sanatkarımızı 14 yıl hizmet ettik. 14 yıl Ankara’da Türkiye Terziler ve Konfeksiyoncular Giyim Sanatkarları Federasyonunun Yönetim Kurulu üyeliğini yaptım. 12 yıl çıraklık eğitim de görev yaptım. 17 yıl Maliyede takdir Komisyonluğu üyeliği yaptım. Dolayısıyla Esnaf ve Sanatkara hizmet ediyorum. 33 yıldır çeşitli alanlarda. Bunu severek yaptım insanlara olan sevgimden saygımdan yaptım hiç gücenmeden yorulmadan bu görevleri bugüne kadar yerine getirdik. Ve hala Aydın Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanlığına devam ediyorum. 

TERZİ OLMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ?

Bu işe başlamaya bizden önce büyüklerimiz ağabeylerimiz onlar çırak kalfa olarak çalışıyorlar güzel güzelde giyiniyorlar bende onları görerek terzi olmaya karar verdim. 12 yaşımda iken. İlkokulu bitirdikten sonra da Aydın’ın tanınmış terzilerinden rahmetli Erol Kayanın yanında 8 yıl çalıştım. İşimi severek yapıyorum. Özellikle erkeklere hitaben dikim yapıyorum. Çünkü ben erkek terzisiyim. Genellikle erkek takımları dikiyorum. 44 yıldır bağımsız iş yeri çalıştırıyorum. 

DOLARIN ARTIŞI SİZİ NASIL ETKİLEDİ?

Milli paramızla alışveriş yapılmasını kabul eden ve onu arzu eden insanım. Çünkü ben Türküm, param da Türk parası ile her yerde Türk parasını geçmesini isterim. Yabancı para beni pek ilgilendirmiyor ama ekonomi piyasası artık her şey yabancı parayla alınıp satılır oldu. Buda küçük esnaf ve sanatkarını, emekliyi, yaşlımızı büyük zarara uğratıyor. Neden zararı var? Aldığı emtallerin çoğu dıştan gelenlerin dolar, euro hesabı yapıldığı içinde burada büyük bir sıkıntı var. Sanki bizim sorunumuz gibi aslında yabancı para bizim sorunumuz değil. Keşke bizi idare edenler yabancı parayı değil kendi milli paramızla yapsalar bu işi daha hoş olacak. 

TERZİLİK MESLEĞİNE GENÇLERDEN TALEP VAR MI? 

1996- 1999 yıllarından bu zamana kadar Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkan Vekilliğini yaptım. Bu görevi de severek yaptım. Sevmesem yapmam. O zamanda da söylüyordum çıraklığın geleceği çok kötü mutlak surette bir şeylerin yapılması gerektiğine inanıyorum her zaman. 5+3 geldi çıraklık müessesesi bitti zayıfladı. 4+4 geldi çıraklık müessesesi bitti. Dolayısıyla 1997’den bu yana çıraklık eğitimde bizim sınıfımız yok.

ÇIRAK BULABİLİYOR MUSUNUZ?

Çırak yetişmiyor. Ben ve benim yaşımdaki arkadaşlarım ağabeyleriyiz. Bizden küçük sanatkarların yani bizde 40 yaşın altında da terzi yok. Terziler artık 40 yaşın üstünde çünkü çırak yetişmediği için. Gerçekten orada büyük bir sıkıntı var. Yok olmaya yüz tutan meslek grubuna doğru gidiyor bu iş. Buda beni çok üzüyor. 54 yılını terziliğe adamış bir insan olarak hem yönetici hem sanatkar olarak benimde bu ağrıma gidiyor. Neden? Çünkü geleceğimiz neslimiz bitiyor. İnsanlar 2 şeyi yapmak zorundandır. 1 aç duramaz 2 açık gezemez. Mutlak suresi olmazsa olmazların içinde bir meslek grubuyuz biz. Yani göz göre göre heder olmamızı ben gerçekten üzüntü duyuyorum. Mutlak suretle mesleki okulların daha randıman çalışması lazım. Biz ilkokulu bitirdikten sonra meslek okullarına elbette çocuklarımızı gönderirdik daha iyi olacak. Kısa yoldan para kazanma imkanlarını sağlayacak. Devlete bizim 5 kuruş masrafımız yok. Ben askerden geldikten sonra 1977 de Devletten destek almadan kendi imkanlarımla iş yerimi açtım. Vergi mükellefi oldum 44 yıldır vergi ödüyorum. Kendi sigorta primlerimizi kendimiz ödedik. Devlet ödemedi. Kendi ödediğimiz para ile emekli olduk. Dolayısıyla devletin üzerindeki yükü küçük esnaf ve sanatkarlar meslek grupları olarak söylüyorum. Bugüne kadar aldığı devletin yatırım yapması gereken alanlara biz kendimiz yaptık yatırım. Kendi iş yerimize kendimiz yatırım yaptık. Hem vergimizi verdik, hem bağ-kurumuzu ödedik, hem istihdam sağladık çıraklar ve kalfalar yetiştirdik. Devletin yapması gerekeni yaptık ama şu an en perişan durumda da bizi bıraktılar. Bizi yönetenler vatandaşı düşünerek ne yapmamız gerekiyor nasıl yapmamız gerekiyor istişare yapmaları gerekiyor. Esnaf ve Sanatkarları Odaları’yla istişare çok zayıf. Sanatkar bitiyor, işsizlik almış başını gidiyor. Gençlerimize istikbal lazım. Bizim derdimiz gelecek nesillerimiz. Bizim görevimiz gençlere istihdam sağlamak ama imkanlar yok. Çırak müessesesi bitince imkanları elimizden aldılar. Keşke almasalardı.” ifadelerine yer verdi.