AYDIN TARIMINDA KURAKLIK TEHLİKESİ
Aydın'da sene içerisinde yağışlarda görülen azlık nedeniyle barajlar beklenilen seviyeye ulaşmadı. Kuraklık tehlikesinin ciddi boyutlara ulaştığı kentte tarımsal sulamada kısıtlamaya gidilmesi kararlaştırıldı.
Aydın'da 2020 yılı içerisinde görülen azlık 2021 yılının ilk 3 ayında da etkisini sürdürdü. Yağışların beklenilen seviyeye ulaşmaması nedeniyle kuraklık tehlikesinin kapıya dayandığı şehirde, Aydın Valiliği yeni kararlar almak zorunda kaldı. Bugün duyurulan karar kapsamında, tarımsal sulama döneminde çiftçilere verilecek su oranlarda kısıtlamaya gidileceği ve tasarruf yapılacağı açıklandı.
Karar sonrası Efeler Ziraat Odası'nda üreticiler ve oda başkanları ile bir araya gelen DSİ Aydın Bölge Müdürü Göktuğ İlter, AK Parti Aydın Milletvekili Rıza Posacı ve Aydın İl Tarım Müdürü Ahmet Ökdem durumu değerlendirdi.
"AYDIN'DA BARAJLARIN DOLULUK ORANI YÜZDE 35"
Toplantıda gazetecilere açıklama yapan İlter, Aydın'da kuraklık tehlikesinin geçen senede olduğunu fakat eldeki imkanlarla çözüldüğünü dile getirdi. Şu anda barajların doluluk oranının yüzde 35 olduğunu söyleyen İlter, "Aydın’da 2 çeşit sulama var. Birincisi gölet ve barajlardan yapılan sulama, ikincisi de valilik kararında da geçen havza sulaması. Adıgüzel Barajı’ndan başlıyor, Denizli’nin Sarayköy ve Pamukkala ilçelerine gidiyor oradan Nazilli’ye kadar Aydın’ın ilçeleri, devamında Kemer Barajı’ndan Bozdoğan ve Yenipazar ile Aydın Ovası geliyor, oradan sonrada Çine Adnan Menderes Barajı’ndan bizim Söke ve Koçarlı Ovalarının suları geliyor. Toplam bu 2 havza için hiç kısıtlama yapmazsak eğer yıllık 910 milyon metreküp suya ihtiyacımız oluyor.
Geçen sene bir kuraklık vardı, biz bunu hissettirmemek için rezervuarlarımızda ki suyun bir bölümünü kullandık. Hatta Söke ve Koçarlı için Aydın’ın içme suyu olan İkizdere Barajı ve Topçam Barajı’ndan da toplamda 30 milyon metreküp gibi bir suyu bıraktık.
Bu sene İkizdere Barajı’nın kendisi 30 milyon. Aydın’ın içme suyuna anca yetiyor, oradan bir takviye yapma şansımız yok. Topçam’ın da kendi sahasına yetiyor. Kalan mevcut suya baktığımızda Aydın üzerinde ihtiyacımız 580 milyon metreküp civarında, depolarımızda ki ise 205 milyon. Yani normalde yüzde 35 bir doluluğumuz var, geçen yıl bu oran yüzde 60’tı. Geçen yıl da aslında kuraktı." dedi.
"İÇME SUYUNDA SIKINTI YOK"
Yaşanılan kuraklığın içme suyuna yansımadığını, kente içme suyu barajlarda yeterli doluluğun olduğunu söyleyen İlter, alınan kararların yağışların artması durumunda tekrar değerlendirileceğini söyledi. Yaz mevsiminin ardından ürünlerin sahada yanmaması için bu kararı almaya mecbur olduklarını belirten İlter, "Elimizdeki 205, ihtiyacımız 580 yani gördüğünüz gibi yarı yarıya dahi değil. Buradan gelen yağışları bekliyorduk, olumlu bir gidişat vardı ama yine de Çine’de Ocak ayında bir 22 milyon eksik geldi. Gelecek suyu da mevsim normallerine göre planlayıp bir su bütçesi yaptık, “Aydın’a bu suyu nasıl yetireceğiz?” konusunu kararlaştırdık.
Bir tasarruf yapmamız gerekiyordu, tamam yüzde 35 ama bununla bu sorunu çözmemiz lazım. Nereden alacağız? Çiftçiye verdiğimiz sudan alacağız. Tarım İl Müdürlüğümüz ve Ziraat Odalarımız ile bunu görüştük ve kararlaştırdık. Tabii bu bir haftanın konusu değil, Ocak’tan beri biz bunu görüşüyorduk ama hep dua ediyorduk yağmur yağsın diye. Yağmur gelmedi, beklenilen olmadı ve mevcut durumumuz bu.
Aydın’da içme suyu ile ilgili bir sıkıntı yok, en azından İkizdere Barajı’nda yok. ASKİ ile de görüştük bunu. Fakat sulama ile ilgili bir su tasarrufu yapmamız lazım ki pamuk olsun diğer ürünlerimiz olsun yetişebilsin. Onla ilgili de bir dizi önlem aldık.
Geçen sene pamuk sahasında 4 buçuk su vermişiz. Bu sene bu su yok. Bizde dedik ki ürün çeşidine bakmadan 2 su verelim. Buradaki ana karar bu, ürün çeşidine bakılmaksızın 2 su verilecek. Arkadaşlardan geri dönüşler oldu bazı yerlerde 3’tür diye, onları da değerlendireceğiz.
Öncelik olan suyu nasıl dağıtırız. Eğer bol yağış gelirse 2 değil 3 vereceğiz. Burada da bir karar aldık Tarım İl Müdürlüğümüz ile beraber sahada ilk ürün buğday, ikinci ürün farklı değerlendirenler için ikinci ürünü suya ihtiyacı olmayan ayçiçeği ve susam gibi ürünler ekilsin, 1 tav su ile kurtarılsın. Buğdayı olanlara 1 dedik yani.
Ovalarda mevcut artezyenler var, mevcut kuyular var. İşletmede ki bir tesisin sulama birlik sahasında ki bir yerde kuyu kullanımı yasak. Tamamen yasak bu ama fiili alanda yasak bu. Bizlerde takviyeyi nasıl yaparız diye değerlendirdik, mevcut artezyenlerini, kuyularını devreye alsın vatandaşlarımız, 1 yıllık geçici olarak, bir şekilde çeksin dedik ve bunlara izin verdik. Birlik mkanlarımızla 30 tane yer belirledik, şu ana kadar 13 tanesini açtık. Takviye amaçlı kuyularımızı açmaya başladık yani birlik olarak. Hem DSİ olarak açıyoruz hem de birlikler olarak.
Vatandaşlarımızında eğer ki yeri büyükse normalde yasak olan bu uygulamayı eğer açmaya karar verirse, aboneliği birlik adına olmak koşuluyla ki onu seneye kapattırabilelim, Resmi Gazete’de yayınlanan kanun kapsamında açalım dedik, tedbir amaçlı." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.