AYDINLI KARGOCU İSYAN ETTİ

AYDINLI KARGOCU İSYAN ETTİ

Aydın genelinde giderek artan koronavirüs vakalarından en çok etkilenen iş gruplarından biri olan kargocular, vatandaşların duyarsızlığından dolayı isyan etti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde Aydın'ın yüksek riskli illerden biri olduğunu açıkladı. İl genelinde giderek artan koronavirüs vaka ve kaynaklı ölümleri nedeniyle her geçen gün yeni önlemler hayatımıza giriyor.

Virüsten korunmanın en etkili yollarından biri ise kişiler arası teması minimum düzeye indirmek. İşleri dolayısıyla gün içerisinde sürekli toplum ile temas halinde bulunan kargo şirketi çalışanları ise durumdan şikayetçi. Vatandaşların onları hiç düşünmediğini belirten kargocular, koronavirüs testi pozitif çıkan hastalara dahi kargo iletmek zorunda olmaktan şikayetçi.

"HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"

Ajans Aydın Whatsapp İhbar Hattı aracılığıyla bizlerle iletişime geçen Beşir Baykara, koronavirüs olduğunu bile bile kendilerini kapılarına çağıran müşterilere hakkını helal etmediğini belirtti. Baykara mesajında, "Mesleğim malum kargoculuk, bu zor süreçte ben ve arkadaşlarım bir sağlık çalışanı kadar insanlarla birebir temas halinde olmasakta hergün yüzlerce insanla iç içeyiz ve evlerine kadar hizmet götürüyoruz. Ben bu işi severek  ve isteyerek yapıyorum fakat sizlere şunu belirtmek istiyorum, bu süreçte karantina olup bile bile dışarı çıkıp gezen, bize söylemeyip virüs kapmamıza sebep olanlara hiç bir şekilde hakkımı helal etmiyorum. Lütfen bunu yapmayın. 

Bizim en büyük şikayetimiz vatandaşların düşüncesiz davranmaları.
Temaslı yada pozitif olduğunu bildiği halde  maskesiz karşımıza çıkan ve bunu bizden saklayan kişiler var." ifadelerini kullandı.

ARKADAŞLARIMIZIN KORONAVİRÜSTEN KORUNMASI MÜMKÜN DEĞİL


Aydın'ın Efeler ilçesinde bulunan bir kargo firmasında Şube Müdürü görevini yürüten Aziz Toker, vatandaşların kendilerine düşüncesiz davranmalarından şikayet etti. Toker, "Şu an herkes bir hastalık potansiyeli taşıyor zaten.  Bunu kontrol etme şansımızda yok, misafirlerimizi burada uyarıyoruz teker teker girmeleri için ama dinleyen yok, 6-7 kişi doluşuveriyorlar. ‘Sırayla alacağız, dışarı çıkar mısınız?’ diyoruz, anlayış bile göstermiyorlar. Bazen ağız burun kıvırıyorlar, bazen kızıyorlar. Senin sağlığın için, benim sağlığım için bu. Önlem alınmaya çalışılıyor ama kimsenin buna uyduğunu zannetmiyorum.  Evet elinden geldiği kadar uyanlar, ‘Doğru söylüyorsunuz’ diyerek dışarı çıkanlarda var ama hiç kavle almayan insanlar çok daha fazla.

Bizim şubemize günde en az 250-300 kişi girip çıkıyor, kargo dağıtımında görevli arkadaşlar en az gün içinde 200-250 kişiyle temas halinde. Dağıtımcı arkadaşların koronavirüsten korunması mümkün dahi değil. Çalışanlarımıza ne kadar maske de versek dezenfektan da versek, uyarsakta sonuçta olay karşı tarafta bitiyor. Kurye arkadaşımız geldi geçen gün şikayet etti. Kargosunu teslim ettiği kişi koronaymış, kendi ağzıyla söylemiş; kargo istemiş bir de bu adam, ‘Ben bunu nasıl teslim edeyim?’ diye serzenişte bulundu arkadaşımız. Teslim edebilmesi için adamın yanına gitmesi lazım, imza alması lazım, kutuyu teslim etmesi lazım. Nasıl korunacak bu adam, ya kargoyu teslim etmeyecek ya da bu riski göze alacak.
" dedi.

BİZ VİRÜSE YAKALANIRSAK BUNUN VEBALİNİ KİM ÖDER


Toker, vatandaşlardan tek isteklerinin bu süreçte daha anlayışlı hareket ederek, aciliyet olmadıkça internet alışverişini minimuma indirmeleri olduğunu söyledi. Toker, "Akşamları kapatıp gündüzleri milleti salmakla olmaz. Bizim düşüncemiz 15 gün komple sokağa çıkma kısıtlaması gelmesi yönünde. Kesin çözüm. Bizlerin tek isteği ise, bizler bu yasaklar başladığından beri daha çok çalışıyoruz, pandemi öncesi 300 kargo gelirken şu anda 1000 kargo geliyor. İnsanlarla sürekli diyalog halinde olduğumuz için en çok riskte olanlardan biri biziz.

Vatandaşlardan internet satışı konusunda biraz daha hassas davranarak, şu zamanda yapmamalarını istiyoruz. Çok gerekli olmadıkça bu alışverişler minimuma indirilmeli. Biz şu anki durumda hem daha çok kişiyle temasta oluyoruz hem de daha çok risk taşıyoruz.

En fazla risk taşıyan biziz, herkes otururken biz çalışıyoruz tamam buna bir şey demiyoruz ama para ikinci planda değil mi? Sağlık gittikten sonra paranın bir önemi var mı? Ama bizim yakalanma riskimiz yüzde 80, hatta belki de 90. Biz her gün tüm Aydın’la muhatap oluyoruz adeta. Biz daha fazla çalışmaya karşı değiliz, yanlış anlaşılmasın, daha fazla çalıştığımız zamanlarda oldu ama şuanda bu hastalık var, sağlık önemli. Sağlık gittikten sonra işin bir önemi kalmıyor.

Dediğim gibi tek isteğimiz vatandaşların biraz daha anlayışlı davranması. Biz her zaman dikkatli davranıyoruz, arkadaşlarımızı uyarıyoruz ama bizlerden birisi virüse yakalanırsa bunun vebalini kim öder?"
ifadelerini kullandı.
 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler