Beyaz sayfalarla başlıyoruz

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeni oluşuma dışarıdan destek verdiğini söyleyen Babacan, "Abdullah Bey'le bizim kaygılarımız aynı. Ancak Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra 'Ben artık aktif siyasette yokum' dedi. Bundan sonra yeniden bir partide olmam." şeklinde konuştu. 

İNSAN HAKLARINA ÖNEM VERİYORDUK

Öncelikle Ak Parti’den ayrılış sürecine ilişkin bilgi veren Babacan, “Aslında bir süreç. Birdenbire verilmiş bir karar değil. 2001 ekonomik krizinden sonra yeni bir siyasi hareketin gerekliliğine karar vermiştik, AK Parti'yi kurduk. Kuruluşta önemli prensipler, değerler vardı. Önce insan diyorduk. İnsan haklarına önem veriyorduk.

Türkiye’de demokrasinin iyi işlemediğinden şikâyet ediyorduk. Bu değerleri yeniden canlandırmak için yeni bir siyaset olarak AK Parti çıktı. Daha sonra farklar oluşmaya başladı. 2011-2012'de başlayan, 2013 yılında başlangıç değerleri ve ilkeler arasında farklılıklar oluştu. Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi diyorsak bunlar evrensel ilkeler. Bunların zaman içerisinde örselenmesi hepimizi rahatsız etti.” diye konuştu.

ERDOĞAN AYRILMAMI İSTEMEDİ

2019 yılına kadar AK Parti içerisinde kalarak ciddi mücadele verdiklerini anlatan Babacan, bu süreçte sadece değerlerde değil ilkelerde de sapmaların meydana geldiğini Türkiye’de her alanda sorunların büyüdüğünü neredeyse ülkenin karanlık tünele girdiğini ifade ederek üzerlerinde ciddi bir sorumluluk hissettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin AK Parti’den ayrılmasını istemediğini ancak bu noktada toplumsal ve ahlaki sorumluluk çerçevesinde ülkenin problemlerini çözmek için yeni bir iddiayla ortaya çıkmayı tercih ettiğinin altını çizdi. 

Kendilerine bütün problemleri görüyordunuz, niye bir şey yapmadınız, geri durdunuz? şeklinde eleştirilerin de geldiğini ifade eden Babacan, bir süre mevcut düzene zarar verme korkusuyla hareket ettiklerini belirtti. Babacan, “Bunun vebalinden korktuk.” dedi.

 Sorumlu oldukları dönem için ise bu dönemin günahı ile sevabı ile bize aittir diyen Babacan, AK Parti’nin ilk yıllarında partinin tam bir istişare müessesesi gibi çalıştığını o dönemlerde her şeyin rahatça konuşulabildiğini bu nedenle o dönemde çok kritik konularda istişare ile sıhhatli kararlar alındığını anlattı.

GÜL PARTİDE YER ALMAYACAK

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili de konuşan Babacan, Anayasa oylamasının olağanüstü şartlarda yapıldığını, değişikliğin ne parti içerisinde ne de TBMM’de rahat tartışılamadığını iddia ederek AK Parti’de milletvekili olarak yer aldığı bu dönemde yapılan kampanyaya “ben bunu savunamam” diyerek katılmadığını ifade eden Babacan konuşmasının devamında “Sistem baktık ki ekonomik krizlerle anılmaya başlandı. O günkü kampanyaların en önemli söylemi 'yeni sistem gelecek koalisyon kalkacak' deniyordu. Şimdi ittifaklar konuşuluyor. Abdullah Gül konusunda ise “Kendisi bizim çalışmalarımıza destek veriyor. Ayda bir iki defa oturuyoruz. Kendisi bize destek veriyor. Bize dışarıdan bilgi ve tecrübesiyle destek veriyor. Biz de bundan memnunuz. Ancak nihai kararları biz veriyoruz.” diyen Babacan, parti Abdullah Gül için kurulmuş bir parti değil. Abdullah Gül bir siyasi büyük, bir ağabey diyerek kendisinin ortak aday olmayacağını, partide de yer almayacağını ifade etti.

Programın devamında yeni partinin kuruluş takvimine ve kadrolarına ilişkin bilgiler veren Babacan, hedeflerinin partiyi 2019’un sonunda kurmak olduğunu ifade etti. Türkiye’nin geleceği için iyi bir hazırlık yapmaya çalıştıklarının altını çizen Babacan bilgisi ve tecrübesi olan kişiler kadar genç ve kadınlara da kadrolarında yer vereceklerini ifade etti. “Türkiye’de 82 milyonluk nüfusun siyasi eğilimleri neyse bunun özeti bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz” diyen Ali Babacan, “AK Parti'de iyi işler yapmış, daha önce AK Parti'nin mutfağında olan başarılı arkadaşlarımız var tabi ki. Beşir Bey, Nihat Bey ve Sadullah Bey'le yakinen çalışıyoruz” diyerek eski bakanlardan Beşir Atalay, Sadullah Ergin ve Nihat Ergün’ün de yeni partide yer alacağını açıkladı. 

DAVUTOĞLU İL BAŞKANLARINI BELİRLEDİ

Fatih Altaylı’nın Ahmet Davutoğlu ile ilgili sorduğu birlikte çalışma teklifi geldi mi sorusuna da yanıt veren Babacan “(Ahmet Davutoğlu) beraber çalışma teklifinde bulundu. İl başkanlarını belirlemişti. Düzenli toplantılar yapıyordu. Önemli olan parti içi demokrasinin işliyor olması. Ortak akılla başlaması. Bütün çalışmalara beyaz sayfalarla başlıyoruz.” diyerek böyle bir ihtimalin olmadığını belirtti. Yine Altaylı’nın hain terör örgütü FETÖ hakkındaki sorusunu da cevaplayan Babacan “Bu ülkede darbe teşebbüsüne kalkışan bir örgüt olarak kesinlikle en ağır yaptırımlarla karşılaşması gereken örgüt. Hak ettiği en ağır cezayı bulması lazım, lamı cimi yok. Bu işi planlayanlar, ele başları kim hak ediyorsa.” dedi. 

Türkiye’de çaresizlikten dolayı korku siyaseti yürütüldüğünü belirten Babacan, “Yetmiyor üzerine ittifak katıyorsunuz. Sürdürülebilir şeyler değil bunlar.” diyerek mevcut siyasi sistemi eleştirdi. Her şeye rağmen bu Türkiye’nin kamu borcu milli gelire oranla sadece yüzde 32 olduğunu ifade eden Babacan önümüzdeki süreçte kendilerinin ülkenin güçlü olduğu noktaların zeminine basarak buradan ülkeyi daha iyi yere götürmek olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin bir gelecek perspektifi olmadığının altını çizen Babacan, dış politikadan göç ve güvenliğe her konuda çalışma gruplarının olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bugün genel anlamda ifade özgürlüğü, adalet ve ekonomi alanlarında sorunları olduğunu belirten Babacan mevcut hükümet sisteminden vazgeçerek sistemin tam merkezinde yer alacak güçlü bir parlamento ile tüm sorunları çözebileceklerini ifade etti