"BİZİM İÇİN SAHANIN VERİLERİ GEÇERLİ"

"BİZİM İÇİN SAHANIN VERİLERİ GEÇERLİ"

Aralık ayı enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından, 2021 yılında memur ve memur emeklilerine uygulanacak olan zam oranları belli oldu. Büro Memur-Sen Aydın Şubesi Başkanı Kaan Çetinbaş, açıklanan zam oranlarının yetersiz olduğunu dile getirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2020 yılı Aralık ayına ait enflasyon oranlarının açıklanmasının ardından 2021 yılında memur ve memur emeklilerine uygulanacak zam oranları belli oldu.

Bu yıl Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere kamu görevlileri ile memur emeklilerinin tamamının aylık ve ücretlerinde yüzde 3 artış öngörülmüştü.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre 2020 yılı ikinci altı aylık döneminde enflasyon yüzde 8,37 gerçekleşti. Gerçekleşen bu enflasyon oranından kaynaklı olarak ilave yüzde 4,33 artış ile birlikte kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerinde Ocak ayından geçerli olmak üzere toplamda yüzde 7,33 artış yapıldı. Açıklanan oranlarla birlikte aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 4 bin 500 liraya, en düşük memur emekli aylığı 3 bin 20 liraya yükseldi.. Aynı dönemde SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında ise yüzde 8,37 artış sağlandı.

HÜKÜMET DEĞİL ENFLASYON VERDİ

Kamu görevlileri ise açıklanan zam oranlarının yeterli olmadığını dile getirdi. Sosyal medya hesapları aracılığıyla açıklanan enflasyon oranının inandırıcı olmadığını dile getiren memurlar, yapılan zammın yeterli olmadığını söyledi. Konu hakkında açıklama yapan Büro Memurları Sendikası Aydın Şubesi Başkanı Kaan Çetinbaş ise açıklanan zammın hükümet tarafından değil enflasyon tarafından verildiğini ifade etti. Memurlar ve memur emeklileri için açıklanan oranların yeterli olmadığını dile getiren Çetinbaş, "Enflasyonun yıllık bazda yüzde 14,60 çıkmasından dolayı memur arkadaşlarımıza yüzde 7,36 zam gerçekleştirildi. Tabii bu toplu sözleşmeye imza atmadık. 2019 yılının Temmuz ayında oturmuş olduğumuz toplu sözleşme masasında mutabakatsızlık tutanağına imza atarak hakem heyetine gidildi, heyetten çıkan sonuçta verilen zam artı enflasyon oldu. Bugün enflasyonun TÜİK verilerine göre yüzde 14,60 olduğu söylendi. TÜİK verileri bizim için geçerli değil, bizim için sahanın verileri geçerli. Pazara çıktığımızda gördüğümüz kadarıyla yıllık enflasyonun yüzde 14,60 olmadığı ortada. Mesela yılın başındaki yağ fiyatıyla Aralık ayındaki yağ fiyatını karşılaştırmak gerekiyor ki enflasyonu bu şekilde hesaplayalım.

Biz bu durumdan kesinlikle memnun değiliz, zaten memnun olmadığımız içinde her şeyi göze alarak toplu sözleşme tutanağına imza atmadık. Bu zammı şuanda bize enflasyon canavarı veriyor. Yani bu hükümetin vermiş olduğu bir zam değil, enflasyon canavarının vermiş olduğu bir zam. Memnun değiliz, 2021 yılında da toplu sözleşme için aynı şekilde masaya oturma durumumuz var.

Bu şöyle bir durum, sen yüzde 3+3 istiyorsun artı enflasyon diyorsun. Yıllık olarak hesapladığında yüzde 6 oluyor ama enflasyon yüzde 9 çıkıyor, bu sefer sana zammı enflasyon vermiş oluyor.  Ne hükümet vermiş oluyor ne de sendika almış oluyor. Bizi bu noktada çok eleştiriyorlar, belki eleştirilerinde de haklılar fakat ülkenin mevcut durumu göz önüne alınarak verilen zamlar önemli ama dediğimiz gibi memurun haklarını  koruma noktasında 2021 yılında oturacak olduğumuz toplu sözleşmede de yine aynı şekilde eğer beklediğimiz oranda zam olmazsa aynı şekilde imza atmadan kalkacağız." dedi.

Açıklanan enflasyon oranlarının inandırıcı olmadığını söyleyen Çetinbaş, vatandaşların alışveriş yapmak için markete gittiğinde gerçeği gördüklerini ifade etti. Çetinbaş açıklamasının devamında, "Bu zam oranları ne memuru memnun eder, ne emekliyi memnun eder. Çünkü halk hissediyor şu anda enflasyonun yüzde 14 olmadığını, bunun yüzde 20-25 bandı arasında olduğunu. Bizde hissediyoruz. Örnek vermek gerekirse, ben 2011 yılında memur olduğumda maaşımla 13 tane çeyrek altın alabiliyordum, şu anda 6 buçuk 7 tane alabiliyorum.  Buradan dem vurabiliriz. Mevcut kaynak yoksa bunu da açıkça söylemekte fayda var, “Mevcut durumumuz budur, size verebileceğimiz en fazla budur.” denilebir ama bize böyle de söylenmiyor, “Ekonomimiz şahlandı, çok iyiyiz.” deniliyor fakat bu şahlanıştan memurlar hiçbir zaman payını alamıyor. 2021 toplu sözleşme masasında inşallah bu payı almaya çalışacağız." ifadelerine yer verdi.

Beklentilerinin hiçbir zaman karşılanmadığını belirten Çetinbaş, "Bizim beklentimiz, zaten buna imza atmamıştık ama, beklenti sahanın beklentisiydi. Yani bizlerinde geçindirmek zorunda olduğu bir ailesi var. Bizde markete gidiyoruz, alışveriş yapıyoruz ama o kasalarda hissettiğimiz ürünlere rahatça yapılan yüzde 10-20 artışın bize yansımadığını görüyoruz. Hiçbir zamanda karşılanmıyor bu beklentimiz." diye konuştu.

whatsapp-image-2021-01-04-at-13-02-18.jpeg

"BİZİM EMEĞİMİZ ÖNEMLİ"

2019 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme toplantılarında yapılan pazarlıklar sırasında oluşan adaletsizliği dile getiren Başkan Çetinbaş, 2021 yılında da aynı anlaşmazlıkların yaşanması durumunda tekrar imza atmadan kalkacaklarını söyledi. Büro Memur-Sen olarak her zaman emekçinin yanında olduğunu getiren Çetinbaş, "Toplu sözleşmeye 2 senelik oturuyoruz, zam oranları orada tartışılıyor. Hükümet ve yetkili sendika olarak Memur-Sen oturuyor, pazarlığını yapıyor. Bu pazarlık neticesinde eğer taraflar sulh olabilirse toplu sözleşme mutabakatına imza atıyorlar. Bizim geçen sene istediğimiz zam oranları 2020 yılı için yüzde 8+7 oransal zam, yüzde 3 refah payı, 200 lirada taban aylığa seyyaren zamdı. Refah payı nedir, “Ülke şahlanıyor, şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz.” diyorlar ya ondan bizlere düşen paydır. 2021 yılı içinde yüzde 6+6 oransal zam, yüzde 2 refah payı istemişiz. Peki hükümet bize ne teklif etti? 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için yüzde 3+3. Tabii artı enflasyon. Bizim verdiğimizle hükümetin vermiş olduğu teklif yan yana dahi getirilemez, arada uçurum var. Diğer sendikalar arasında biz yine en makul teklifi sunduk hükümetimize, uçmadık diğerleri gibi. Biz pazarlık yapmak için değil, olması gereken en makul ücreti söyledik. “Bundan aşağı vermeyin.” dedik.  “Bizim emeğimiz önemli, alın terimiz önemli, alın terimizin karşılığı olacak rakamlar bunlardır.” dedik. Fakat bizim teklifimize karşı gelen hükümet teklifi bu kadar farklı olunca biz imza atmadık, ardından hakem heyetine başvuruldu. Heyette hükümet kanadı hakem heyeti üye sayısı, sendika kanadından biraz daha fazla. Bu zaten adaletsizlik, bizim asıl meselemiz ise 4688 Toplu Sözleşme Kanunu’nun değiştirilmesi. Neden değiştirilmesi gerek? Şu anki kanunla temsil doğru olmuyor. Kimi kime şikayet ettiğimiz belli değil. Biz sulh olamadık dediğimizde bağımsız bir adamın bizi sulh etmesini talep ediyoruz. Tarafsız bir adamın bizi sulh etmesi lazım ama biz imza atmadığımız için hükümetin teklifine hakem heyetine gitti, heyette aynı oranı imzaladı geçti." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler