İKİNCİ YARGI REFORMU PAKETİ VE KADINA ŞİDDET
Ahmet Çetinbilek Yazdı
Şiddet çağımızın hastalığı ve adeta her gün kanayan bir yara. Şiddet olaylarının sayısı her geçen gün arttıkça toplumda huzursuzluk, korku artmakta ve devlete olan güven maalesef azalmakta. İşte bu günlerde mecliste görüşme halinde olan yargı reform paketi içindeki mevzuatsal yenilikler ve değişikliler buna çözüm olabilir mi?
Kadına şiddet dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de alınan önlemlere rağmen artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz Ekim ayında Eskişehir'de Ayşe Tuba Arslan'ın defalarca kolluğa, emniyete, yargıya, savcılığa, ilgili kurumlara ihbar ve şikâyette bulunmasına rağmen, bir kadın eski eşi tarafından katledildi. En son Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi olan Ceren Özdemir, Özgür Arduç (35) tarafından evinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürüldü.
2019 yılı için güncel verilere göre Kadına yönelik şiddette mahkemelerce koruyucu ve önleyici tedbir kararları hakkında 2019 yılında 174 bin 958 kişi hakkında 509 bin 172 farklı tedbire hükmedildiği resmi olarak açıklandı.
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında ikinci ve üçüncü paketin hazırlıkları devam ediyor ve 2020 yılı Ocak ayında İkinci Yargı Reformu Paketi düzenlemesi planlanıyor. Peki, kadına şiddet bu önüne geçilemiyor iken Yargı Reformu herhangi bir değişiklik getiriyor mu?
İlk olarak ikinci yargı paketinde bir takım suçlarda indirim yapılması ve infaz kanununda değişiklik yapılması planlanıyor. Fakat herhangi bir ceza indiriminin yapılmayacağı tespit edilecek suçlar şu şekilde; terör suçları, kasten adam öldürme, işkence, mükerrer suçlar, cinsel istismar, uyuşturucu ve uyarıcı madde ve ticareti, devlet güvenliğine karşı suçlar. Gene bu noktada kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlarda ceza indirimi dışında kalacak. Bunlar haricinde kalan basit hırsızlık, taksirli suçlar, çek senet, hakaret, konut dokunulmazlığı gibi suçlarda indirim yapılabileceği konusunda çalışmalar devam ediyor.
Kasına şiddet ile alakalası bakımından Aile Hâkimi olarak deneyim kazanan hâkimlerin bir sonraki görev yerlerinde de aile mahkemelerinde görevlendirilmesi ile aile mahkemesi bulunan yerlerde bir aile mahkemesinin de tedbir mahkemesi olarak belirleneceğini, bu konuda Hâkimler ve Savcılar Kurulunun çalışmalar yapılmaktadır.
Her ne kadar bu değişikliklerle şiddete çözüm arasında şunu hatırlatmakta fayda var ki hiçbir kanun değişikliği şiddetin önlenmesinde başlı başına fayda sağlamayacaktır. Asıl olan zihniyettir ve zihniyet değişmediği sürece şiddet hayatımızda maalesef hep var olacaktır. Şiddeti üreten zihniyetinde tek panzehir’i eğitimdir. Daha fazla geç kalınmadan kaybetmeden yola çıkılmalıdır. insanımızın tahammül sınırlarını yok etmiş ve korkuyla yaşamaya itmiş her türlü şiddetin son bulması dileğiyle.
Vakit kaybetmeden..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.