Koronavirüsün semptomları değişti mi?

Koronavirüsün Delta varyantı tüm dünyada en etkin koronavirüs mutasyonu oldu. Delta’nın belirtileri ise baş ağrısı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, bazen de öksürük olarak görülüyor.

Son zamanlarda hastanelere başvuran hastaların solunum yolu enfeksiyonuna bağlı şikayetleri de artışta. Grip, soğuk algınlığı, nezle gibi hastalıkların belirtileri ile benzerlik gösteren koronavirüs, kendini bu hastalıklıların semptomlarıyla da belli etmeye başladı.

Uzmanlar, bu hastalıklara sahip olduğunu düşünenlerin de koronavirüs testi yaptırmaları konusunun çok önemli olduğu görüşünde.

Yeni semptomlar neler?

İngiliz gazetesi Daily Mirror'da yer alan habere göre burun akıntısı, baş ağrısı, hapşırma, boğaz ağrısı ve koku kaybı son dönemin en yaygın 5 koronavirüs semptomu.

Uzmanlar, aşısı tam olanların bile baş ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, koku kaybı ve boğaz ağrısı gibi semptomları gördüklerinde test yaptırması konusunda uyarıyor.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, son zamanlarda görülen semptom değişimlerini anlattı.

"Koronavirüs artık nezle ve grip gibi başlayabiliyor"

Prof. Dr. Çokuğraş, salgının ilk zamanlarında ateş ve koku kaybı gibi semptomların artık farklılaştığına değindi.

“Salgının başında sanki ateş olmazsa COVID-19 olmaz gibi geliyordu. Vücut ağrıları, bel ağrıları, eklem ağrıları, sonra tat alma, koku alma kaybı gibi belirtiler de ortaya çıktı. Ve semptomlar sadece bunlarmış gibi anlaşıldı. Şimdi ise sanki nezle gibi, soğuk algınlığı gibi başlayabiliyor COVID-19. Özellikle okula giden çocuklar başka yolla alınan enfeksiyonları zaten yılda birçok kez geçirirler. Fakat çocuklar okula gitmediği için biz bu hastalıklıkları görmedik. Ama yaz olmasına rağmen, solunum yolu hastalıklarında bir artış oldu. Şimdi de okulların açılmasıyla boğaz enfeksiyonları gibi, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıkların artışı olabilir.”

"Belirtisiz hastalaların tespit edilmesi çok önemli"

Prof. Dr. Çokuğraş, koronavirüsü belirtisiz geçiren hastalara çok dikkat edilmesi gerekitiğinin altını çizdi.

“Çocuklar zaten semptomsuz koronavirüs geçiriyorlar. Bu yüzden, okulların da açılmasıyla, eğer çocuklarda bir semptom görülürse hemen önlem alınması gerekiyor. Ve hemen izole olmaları gerekiyor.”

PCR testlerinin uygulanmasının öneminden bahseden Haluk Çokuğraş, “Belirtisiz hastaların tespit edilip izole edilmesi gerekiyor” dedi ve şöyle konuştu:

“Nezlenin belirtileri de koronavirüs olabilir. Bu yüzden mutlaka test yapılmalı. PCR testiyle sadece belirtisi olanlara test yapıyoruz. Fakat çocuklar gibi semptom göstermeyenlere test yapılmadığı zaman birçok koronavirüs kapmış kişiyi kaçırmış oluyoruz. Bu yüzden belirtisiz ve hafif belirtisi olanların belirlenmesi çok önemli. Tedavileri hafif olabilir ama izole olmaları çok önemli. Diğer kişilerden ayrı durmaları ve hastalığı aktarmamaları önlenmeli.”

"1 buçuk aydır solunum enfeksiyonu hastalıkları arttı"

Prof. Dr. Çokuğraş, son 1 buçuk aydır solunum yolu enfeksiyon hastalarının arttığını da söyledi.

“Yazın bu kadar solunum yolu enfeksiyonu görmüyorduk. Kışı bekledik, bunu kışın da görmedik. Ama 1 buçuk aydır zatürreler, bronşitler, solunum enfeksiyonu hastalıkları arttı. Günlük acile başvuru sayımız normalde 80-90 falandır. Fakat şu anda günlük 170-180’lere ulaşıyor.”

"Okullar konusunda konuşmak için erken"

Hastalık artışlarının henüz okullarla bağlantısını kurmanın erken olduğunu belirten Çokuğraş, “Bundan sonra neler yaşanacağını hep beraber yaşayıp göreceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.