Müzehhibe Elif Aydın: "Tezhip sanatı bir aşktır"

Müzehhibe Elif Aydın: "Tezhip sanatı bir aşktır"

Müzehhibe Elif Aydın, “Sanatla uğraşan kişi güzellikler oluşturmak için vaktini geçirdiğinden dolayı zamanla asıl sanatkâr olan Yaradan’ın sevgisini içinde hisseder ve hayata bakış açısı değişir, her şeyde yaratanı arar, hoş görmeyi ilke edinir.” dedi.

Türk süsleme sanatlarından biri olan Tezhip Sanatı, ayar ezilmiş altınla ve muhtelif renklerle kitap ve levha gibi yazma eserlerin süslenmesidir. Bu sanatla hayatın derinliklerine indiğini belirten Müzehhibe Elif Aydın, “Sanatla uğraşan kişi güzellikler oluşturmak için vaktini geçirdiğinden dolayı zamanla asıl sanatkâr olan Yaradan’ın sevgisini içinde hisseder ve hayata bakış açısı değişir, her şeyde yaratanı arar, hoş görmeyi ilke edinir.” dedi. 

Tezhip Türk süsleme sanatlarından biridir. Kelime anlamı “Altınla Süslemek” tir. 18 ve 22 ayar ezilmiş altınla ve muhtelif renklerle kitap ve levha gibi yazma eserlerin süslenmesidir. Bu sanat; sevgi, sabır, zevk ve zarafetin ortaya koyduğu eserler bütünüdür. Eskiden Padişahlara, vezirlere, devlet büyüklerine, tanınmış kişilere sunulan ya da özel kitaplar için hazırlanan her çeşit yazma kitap, özellikle şiir kitaplarını tezhiplemek eski bir uygulama olduğu bilinmektedir. Ancak tezhip, en çok Kuran-ı Kerim'in ilk ve son sayfalarında, surelerin baş taraflarında kullanılmasıyla bilinir. Bu meslekte Allah aşkını gördüğünü, söyleyen Müzehhibe Elif Aydın, Ajans Aydın Gazetesi’ne konuştu.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Sanatı öğrenmenin tek yolu sabırla, azimle çok çalışma ve tezhip sanatında devamlılık çok önemli olduğunu vurgulayan Müzehhibe Elif Aydın, “Ben 1979 Erzurum doğumluyum. 7 yaşından sonra İzmir’de ailemle birlikte yaşamaya başladık. Babam devlet memuruydu. 2002 hayatıma tezhip girdiğinden buyana başka işlerde çalışsam da tezhip hiç bırakmadım ve gelecek nesillere sanatın verdiği huzuru naçizane anlatmaya çalışıyorum. Benim anne tarafındaki akrabalarım da tezhip, ebru sanatıyla uğraşanlar olduğu için biz yazları İstanbul’a gittiğimizde zaten kendimizi sanatın içerisinde buluyorduk. Üç ay boyunca sanatın içerisinde kalıyordum hep. Orada işte ebrudaki renkler ve tezhipte ki o ince detayları gördüğümde 13 yaşındaydım ben. 17 yaşıma geldiğimde ve yine İstanbul’a gittiğimizde aslında vakit geçirmek için önüme konulan ‘Hadi elifçim biz gelene kadar sen yaparsın’ dedikleri şey aslında beni denemekmiş. Kuzenlerim iki saat sonra eve geldiklerinde ‘ Bunu sen mi yaptın?’ inanamadılar ben bilmeden sadece bakarak yapmıştım. O günden sonra bir şekilde başladı sanat serüvenim.   
 

Bu mesleği yapmaya nasıl karar verdiniz?

Küçükken ailem ilk fark ediyor sanata yatkınlığımı 17 yaşındayken ebru hocası olan kuzenim çizim yeteneğim olduğunu görünce onun teşvikiyle kendime uyan sanat arayışına girdim. Osmanlı eserlerde Tezhip sanatıyla karşılaştım 2 sene sonra kültür Bakanlığının yetenek sınavıyla açtığı kurs katıldım yetenek sınavını geçtim İstanbul Süleymaniye Külliyesi’nde 2 yıl ustalarından dersler aldım ve sonrasında atölye ortamında yetiştim 2017-2018 Eğitim öğretim yılında Halk Eğitim üzerinden ilk kez İlim Yayma Cemiyeti’n Tezhip kursu açtım başvuru ve ilgi çok yüksek oldu sanatımı yeni nesillere usulüne uygun bir şekilde anlatmaya devam ediyorum

Biraz Tezhip Sanatı’ndan bahseder misiniz?

Tezhip sanatı tabir caizse uzun, ince bir yol,  Yolun neresinde olursanız olun mutlaka devamlılık, gayret ve edep ister. Bu bağlamda hayatında disiplin düzen isteyen her kesime hitap eder yetenekli olmak şart değil teknik bir iş usta çırak disiplinli ile çalıştıktan sonra güzel eserler ortaya çıkar. En önemlisi nesilden nesile doğru aktarabilmektir.

Tezhip çalışması yapılırken aynı zamanda ney dinletilir, bunun nedeni nedir biraz açıklar mısınız?

‘Ney’ Mesnevi'de neyi, arif ve akil insan ile ilişkilendirir. Aslında Mevlana 'Dinle neyden.' derken neyi değil de neyi üfleyeni dinlememizi ve anlamamızı işaret etmiş. Yani insan-ı kamilin içine ruh üfleyen Allah’ı dinlememiz, anlamamız ve onun kanunlarına uymamız gerekmektedir.

Sanatın öğrenme aşamalarından biraz bahseder misiniz?

Tezhip,  kelime anlamı olarak yaldızlama, bezeme, süsleme anlamlarına gelmektedir. Çok eski bir Türk-İslam sanatıdır ancak; İslamiyet öncesinde de yapıldığı bilinmektedir. Özellikle İslami eserlerin kenarlarını süslemek için altın ile yapılan bir sanattır. Kuran-ı Kerim' de sayfa kenarlarında gördüğünüz o ince, zarif süslemelerin hepsi tezhiptir. Bana sık sorulan sorulardan biri  ‘Tezhip yetenek mi yoksa çok çalışmak mı ister?’. cevap ‘çok çalışmak’  yetenek önemli ancak çizim çalışarak geliştirilebilecek bir şey. Kursta öncelikle basit yaprak çizimi ile başlıyorsunuz. Yapraklar düzgün olmaya başlayınca da ‘Penç, Hatayi’ gibi çiçek çizimleri başlıyor. Sazyolu üslubu, Rumi desen, bulut Halkar, Şikaf tasarım klasiktezhip tasarım, Negatif, Zencerek, tığ, Altın ezme, Pasparto aharlanması Hüsn-ü hat yapıştırma çalışmaları teknikleri anlatıldıktan sonra kompozisyon kurma ve renkler anlatılır en son da boyamaya geçilir.

Bu sanatın özellikle hitap ettiği bir kesim var mı?

Aydında ege bölgesinde biz ilk 2018 eğitim öğretim yılını açtığımızda talep çok fazlaydı gelen kişilerden 25 kişiden 5 kişi tezhibi bilerek geldi biz önce anlattık daha sonra uygulamaya geçtik anlattıkça insanların aslında sanata ihtiyaçları varmış çünkü her kesimden insanlar talep gösterdi. Aileler çocuklarını getirdiler hocam sizin yanınızda olsun bu bir sanata karşı açlığın göstergesiydi insanlar gelip söyler biz internetten gördük çok mutlu olduk çünkü böyle bir şey bekliyorduk diyen insanlarla karşılaştık. Bunu meslek edinmek isteyenlerde oldu çok fazla çalışma saati gerektiriyor ve kişiye ait kimi 5 yılda icazetini alırken çalışma süresini kısaltıp 3 yılda da hocanın tamam demesini ve satış konusunda da internet üzerinden sitemiz var daha çok öğrencilerimin işlerine yer veriyorum onlara katkı sağlamak istiyorum oradan sipariş gelince de değerlendiriyoruz. Aslında sanat ruhu yani o aşk her insan da var ama kendi ihtiyaçlarımızdan sıra buna gelmiyor çocuğumu getirdim bende boş kalmayayım deyip tezhibe gelip 6. Yılını tamamlayıp bırakamayan öğrencilerim var. Dediğim gibi uğraştığınızda tüm dünyadaki her şeye bir anda dur diyorsunuz sadece siz ve yaptığınız çalışma var. Cemiyet olarak kapımız herkese açık her kesimden her yaştan öğrencilerimiz var kişiye uygun eğitim veriyorum. Dediğim gibi 16 yaşında öğrencilerimiz oldu, üniversite öğrencilerimiz oldu, ev hanımı oldu, meslek sahibi olan öğrencilerimizde oldu. Daha önce de dile getirdiğim gibi Tezhip sanatı tabir caizse uzun, ince bir yol,  Yolun neresinde olursanız olun mutlaka devamlılık, gayret ve edep ister.  Bu bağlamda hayatında disiplin düzen isteyen her kesime hitap eder yetenekli olmak şart değil teknik bir iş usta çırak disiplinli ile çalıştıktan sonra güzel eserler ortaya çıkar. En önemlisi nesilden nesile doğru aktarabilmektir. Dolayısıyla tüm öz sanatlarımızda olduğu gibi tezhipte de öğrenciliğiniz mütemadiyen devam ediyor.

Yaptığınız özel bir projeniz oldu mu?

Evet oldu ve bu hayalimdi benim. 2018 yılında yaptığım Besmele Eserim Cumhurbaşkanımıza hediye edildi. Ben 21 yaşında tezhiple tanıştım Süleymaniye kütüphanesinde başladığımızda o zaman Cumhurbaşkanımız Başbakandı hep hayallerimde benim yaptım eserimin onun elinde görmekti. Bu 38 yaşında nasip oldu. Hayal edip dua ettiğinizde gerçekleşiyor. Belli bir zaman sonra gerçekleştiğinde çok sevinmiştim. ‘Besmele’ çalışmam 7 ay sürmüştü ve sergimizde talebi çok olmuştu ben kıyamamıştım verememiştim. Çünkü bizler zamanla eserle bağ kuruyoruz. Yani bir çocuğumuz oluyor. Çünkü her gününüzü ona vermişsiniz. Bağ kurduğunuz için ailenizde vermek istemiyor. Ama bir teklif gelene kadar. Aydın’da AK Parti İl Başkanlığı işte sizin eserinizi takdim etmek istiyorum sayın Cumhurbaşkanı buraya geliyor deyince ben çok heyecanlandım. O hayal ettiğinizin gerçekleştiğini bilmek bambaşka bir duyguydu. Verilirken benim bile orada olmama gerek yok çünkü oradaki sanatın bize öğrettiği bir şey var egolarımızdan arındırıyor bizi yani en güzel yönü belki bu. İl Başkanımıza siz takdim edin çünkü benim için önemli olan kısmı maneviyatı fazla benim takdim etmem sorun değil demiştim. Çok güzel bir yere gitti ailem de çok mutlu oldu yani hiç üzülmediler tabi bambaşka bir duygu değer verdiğimiz insanlara gitmesi güzel bir duyguydu. Daha sonra da Bakanlarımıza da hediye yapmak nasip oldu öğrencilerimden birinin hediyesi gitti. Öğrencimin eseri de Numan Kurtulmuş’a gidince eseri ağlamıştı. Çünkü biz burada duvarlarında çok değerli bir iş olsun amacımız değil. Bir taraftan tabi onları öğrencilerim nasıl gelire dönüştürebilir, bir taraftan onu da düşündüğüm için.   Öğrencimin eseri de bir sergi yapılıp oradan seçilmişti. Hediyenin takdim edilmesi için çok mutlu oldu tabi ailesi de çok mutluydu bu tür bizim kazanımlarımızda oluyor. insanları mutlu etmek anlamında bu bağlamda bir katkıda olsun istiyorum. 

Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aydın’a son ziyaretinde gene sizin eseriniz olan ‘Osmanlıcada daha adil bir dünya mümkün’ adlı çalışmanız hediye edildi, bunun hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Cumhur Başkanımıza hediye edilen ilk eserim benim hayalimdi. İlk tezhip öğrenciliğine başladığımda o zaman Cumhur Başkanı Başbakan olmuştu. O zamandan bu güne kadar hayalimdi. Büyük bir salonda, büyük bir eserimin takdim edilmesi. Bu hayalim 2018 yılında gerçekleşti. Yani 2003-1004 yılında hayalini kurduğum hayalim 2018 yılında gerçekleşti. Ömer Özmen tarafından hediye edildi. 15 Ocak 20222’de Cumhurbaşkanı İl Danışmaya katılacağını bildirdiğinde ‘Osmanlıcada daha adil bir dünya mümkün’ çalışması hocam yazar mısınız? Sisin yazmanızı istiyoruz diye teklif geldiğinde biz bir buçuk günde tezhip yaparak ve Osmanlıca yazarak teslim ettik. Tabi büyük bir gururdu. Bu sanatlarla uğraşan herkesin hayalidir. O yüzden kelimeler kifayetsiz kaldı bir zaman.  Ancak biz her ne olursa olsun, her daim haddini bilmeyi, edep çok önemli. Nefsimizi sürekli kontrol altında tutmayı baştan beri bu sanatı öğretilirken bizlere öğretildiği için hep hedefimiz onu bastırmaktır. Bizim uğraşımız odur. Nefsimizi kontrol etmektir. Tabi bunu yaparken insan çok farklı oluyor. Bir de karşı taraf bu sanatları çok iyi biliyor. Sonuçta dünya liderinin elinde göreceksiniz çünkü sizin ilmek ilmek, iğneyle kuyu kazarcasına işlem yapıyorsunuz. Oradaki üzüntüleriniz ve sevinçlerinizin hepsi o tabloda oluyor. Sonuç olarak o tabloyu dünya liderinin elinde görürken o bütün yorgunluğunuz gidiyor.Bu çok muhteşem bir duygu. Buna vesile olan bütün başta İl Başkanım ve benim kendi Kadın Kolları Başkanım hepsi benim için çok önemli insanlar. Çünkü Her an, her zaman destek oluyorlar bu şekilde. Dediğim gibi çok bambaşka duygular hissettim.

Gümüz şartları gereği aynı zamanda teknolojinin gelişimiyle birlikte bir tabloyu internetten baskı şeklinde almak çok da zor değil. Gerçek mi ya da sadece bir baskıdan mı ibaret olduğunu nasıl ayırt edebiliriz?

Yıllar öncesinden gelmiş bir Osmanlı sanatı ve günümüze kadar nasıl gelmişse öyle de devam etmesi gerekiyor doğru bir şekilde devam etmesi gerekiyor bu da özveri ve çaba istiyor. Kartonun ilk baştaki o ham halini aldığımız o mamalama işlemimiz var onu yaparız. Daha sonra desen tasarımı yaparız ve hat kenarının kenarındaki bez ürünümüzü artık kartona geçirip işlemesine devam ederiz. 3 ay 6 ay sürmesi gerekir zaten çünkü artık teknoloji çok ilerledi. Üniversitelerde bilgisayarlarda çizim eğitimi verilmeye başlandı ama biz gelenekten yanayız.  Biz dezavantajını yaşıyoruz son yıllarda. Çünkü 3 ay 6 ay sürüyor dediğim kısımda kişiye ait biz resim ve tasarımı bir yerden almıyoruz. Öğrendiklerimizi kendi ihamlarımızla tasarım şekillerini kendimiz yapıyoruz. Kurallar belli tasarım kısmı kişinin kendi zihinsel gücüyle alakalı aslında yani yaşayış şekliyle şekillene biliyor ama kurallar aynı. Zihinsel olduğu içinde sosyal medya ya olan bir eseri biz alıp evimize asamayız. Zaten bu hem o kişinin emeğine saygısızlık hem de hukuksal bir suç. O yüzden sosyal medya da paylaşım yaparken en çekindiğimiz şey bu ya taklidi yapılıyor ya da baskı şeklinde yapılıyor. Diyelim ki bir takvim aldınız ve içinde tezhip var yaptırdınız ve eviniz astınız bunu yapanlar yani bu işle uğraşanlar anlar herkes onun baskı olduğunu anlamaz. 

Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Aydın’a geldiğimde küçük bir tuhafiyeye gittim kasiyer kızın arkasında gerçek tezhip var el emeği ile ben artık alışverişi bıraktım çünkü onun orada güneşin altında kalmaması lazım çünkü altın işleme olduğu için güneş görmemesi lazım ki yıllarca kalsın. Tam arkada güneş görüyor arkadaki tablonun değerini bilerek mi astınız açıklayınca çok şaşırdı açılışta hediye geldi astık dedi dedim bakın burada imza ve tarihi var geleneksel sanatlarda imza icazet alınmış insanlar tarafından atılır o bir hocaya aittir. Onu gösterince ben hemen yerine götüreyim dedi. Bir şeyin değerini bilmek için almak gerekiyor bu bağlamda bir şey anlatacağım Türkiye’de birisi yurt dışına gidiyor ve bir gömlek markası alırken fiyatı zaten yüksek arkada aynı armanın çok yüksek fiyatta olduğunu görüyor ve satıcıya soruyor neden o bu kadar pahalı benimki ile aynı diyor çalışan efendim o el işçiliği ile yapıldı diyor. İşte fark bu yani el işçiliği yapılan şeyin değeri kat kat fazla ve dediğim gibi o kişiye ait olduğu için telif hakkı olduğu için evimizde asamıyoruz. Hatta bizde hediye edilen eserinde aynısı yapılmaz çünkü ona aittir. 

Bu sanatı öğrenmek isteyenlere ne gibi önerileriniz var?

Sanatla uğraşan kişi güzellikler meydana geçirmekle vaktini geçirdiğinde dolayı  zamanla asıl sanatkâr olan Yaradan’ın sevgisini içinde hisseder ve hayata bakış açısı değişir ve her şeyde yaratanı arar ve hoş görmeyi ilke edinir. Tezhipte gaye,  kartona renkler nakış ederken esas ruhumuza güzellikleri nakış edebilmiş miyiz? Sorusu durup bakmayı sağlar ve toplumda farklı yer edinmeyi ve sekine huzur bulmuş bir benlik kazandırır. Naçizane fikrim her insanın kendi yeteneğine uygun bir sanatı bulup bu sanatla uğraşmalarını naçizane tavsiye ederim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Hocalarım (müzehhibe), Arzu Uzunosman, Eda Şahan, Tezhip Sanatı öğretirken naif, edep, azim, gayret, sebat kelimelerini yaşayarak ve önce sanatın insana ne kattığını ruhumuza yansımayan sanatın yorgunluktan ibaret olduğunu hâl diliyle anlatıp sonra Tezhip Sanatı’nın doğru kaideleri anlatan hocalarıma teşekkürlerimi iletiyorum. 12 yıldır  ilim Yayma Cemiyeti Aydın Şubesi çeşitli faaliyetlerini Marifet Okulu, Kuran-kerim, Hüsn-ü hat, Ebru… çocuklarımıza yönelik kurslarımız devam etmektedir. 2017-2018 Yılında yetişkinlere tezhip kursu açılmış ve halen büyük bir ilgiyle devam etmektedir Cihanoğlu Bilgi kültür Evinde külliye içerisinde tarihi bir ortamda kendi öz sanatımız olan Tezhip kursumuz 16 yaş ve üzeri herkese hitap etmektedir. Son değil de gelin sanat başlayalım.” ifadelerini kullandı.


Kuzenlerinin yeteneğini fark etmesi üzerine Tezhip Sanatı’na yönlendirildiği günden bu yana etkili çalışmalar ortaya koyan Elif Hoca, sanattaki incelikleri, detayları fark ettikçe etrafındakilere de aktartma eğiliminde olduğunu belirtti. Tek amacının duvarlarında çok değerli bir iş olmasının olmadığını söyleyen Aydın, öğrencilerinin eserlerini de yapılan sergilerde sergilenip onların da seçilmesi olduğunu aynı zamanda onların mutluluğun tek kazanımı olduğunu ifade etti. İnsanları mutlu etmede bir katkısının olması sonucu kendisinin de çok mutlu olduğunu vurguladı.

whatsapp-image-2022-03-29-at-20-02-43.jpeg

whatsapp-image-2022-03-29-at-20-02-42.jpeg

whatsapp-image-2022-03-29-at-20-02-41.jpeg

whatsapp-image-2022-03-29-at-20-02-26-1.jpeg

whatsapp-image-2022-03-29-at-20-02-43-1-002.jpeg

whatsapp-image-2022-03-29-at-20-02-20-1-002.jpeg

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler