PİYASA FIRSATÇILARI ÇOK BÜYÜK GÜNAHA GİRDİLER
Efeler ilçesinde kolonyacılık yapan Serkan Karakaş, koronavirüs döneminde düşünüldüğü kadar iş yapamadıklarını, herkesin kolonya satmaya başlamasının kendilerine büyük darbe vurduğunu dile getirdi.
Koronavirüs ilk olarak 10 Mart 2020 tarihinde Türkiye'de görüldü. Geçen yaklaşık 10 ayda yaklaşık 2 milyon 280 bin vatandaş virüse yakalandı, 22 bin 70 kişi hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.
Salgının görüldüğü ilk tarihten itibaren en çok tartışılan konulardan biri de bazı ürünlerde oluşan fahiş fiyat artışları oldu. Maske, eldiven, dezenfektan ve kolonya gibi ürünlerde zaman zaman yüzde 400'e ulaşan fiyat artışları vatandaşın tepkisini çekmiş, hükümetin konuya el atmasıyla bir nebzede olsa çözülmüştü. 10 liraya aldığı ürünleri salgın döneminde 100 liraya satan fırsatçılara uygulanmaya başlanılan yaptırımlar, vatandaşların ürünlere ulaşabilmesini kolaylaştırmıştı.
Aydın'ın Efeler ilçesinde bulunan Yağcılariçi çarşısında uzun yıllardır kolonya ve kolonya ürünleri satarak geçimini sağlayan Serkan Karakaş, pandemi döneminde ortaya çıkan fırsatçıların kendi işlerini kestiğini belirtti. Toptancıların dahi krizi fırsata çevirdiğini söyleyen Karakaş, geçtiğimiz aylarda bu şekilde para kazanmaya çalışan kişilerin büyük günaha girdiğini dile getirdi.
"25 LİRALIK KOLONYA OLDU 80 LİRA"
Pandeminin ilk başladığı dönemlerde iyi iş yaptıklarını fakat aylar geçtikçe tüm esnafların kolonya satmaya başlamasıyla kendi ürünlerinin bir değeri kalmadığını belirten Karakaş, durumdan şikayetçi oldu. Karakaş, "Evet pandeminin ilk dönemlerinde iyi iş yaptık, eski fiyata mal sattık sonra 25 liralık kolonya oldu 80 lira, 30 liralık mal oldu 100 lira. Ben 2-3 ay arkasından satış yapmadım, vatandaşlarında düşündüğü gibi iyi bir satış yapamadım.
İnternetten satanlar iyi iş yaptı, arkasından saatçiler, telefoncular, kuruyemişçiler hatta manavlar dahi kolonya satmaya başladı. Ayakkabıcısına kadar herkes kolonya satınca bizim işlere bu da vurdu. Onlar kazandı, biz yattık. Piyasa fırsatçıları bizim önümüze geçti yani. O piyasa fırsatçılarına bizim insanlarımızın düşmemesi gerekiyordu. Mesela “100 lira kolonya” dedi di mi, almayacaklardı. Ben 3 ay toptancımdan mal almadım, tartıştım kendisiyle. Fiyat normale düşene kadar istemedim." dedi.
İşlerin artık normale döndüğünü belirten Karakaş, fırsatçıların yaptığının günah olduğunu söyledi. Yıllardır bu meslekte olduğunu fakat böyle bir durumla ilk defa karşılaştığını belirten Karakaş, "İşler şu an normal. Koronavirüsün tekrar yükselmesi falan hiç etkilemedi bizi, ilk 2 ay işlerimiz hızlandı daha sonra normal durağanlığına girdi. Zaten sattığım üründen kazancım sınırlı; 2 lira, 3 lira, 4 lira en fazla olsa 6 lira. Fırsatçılara baktığımızda 100 liraya aldıkları kolonyayı 500 liraya sattılar, çok güzel para kazandılar. Büyük hak yediler, çok günaha girdiler. Harama girmedim diyen yalan söyler." dedi ve ekledi, "İnsanlarda biraz aç gözlü. 4 kişiilk aile geliyor 5 litre kolonya alıyor. Bunu alacağına 1 litre al, bu zaten sana yeter, senden başka 4 kişi daha alabilsin bu malı. 400 gr al ya, bitince gelir tekrar alırsın, 10 kişi daha alabilsin. Kusura bakmasın kimse, durum bu, insanlarımız az gözlü. Emekli kadın geliyor, 200 liralık kolonya alcam diyor. 5 litre, 10 litre kolonya alıyor tek başına, ne gerek var ya buna."
"SAÇMALIKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Karakaş, yasakların uygulanma şeklininde yanlış olduğunu söyledi. Oluşan durumda küçük esnafın çok zor durumda kaldığını ve rakipleriyle yarışamaz bir hale geldiğini söyleyen Karakaş, artık süpermarketlerin değil bakkalların kazanması gerektiğini, hafta sonları uygulanan kısıtlamanın ise saçmalık olduğunu dile getirdi. Yağcılariçi'nde bulunan birçok esnaf arkadaşının zor durumda olduğunu söyleyen Karakaş, "İşlerimiz haliyle durgun. 30 günün 8 günü dükkanı kapatmak zorunda kalıyoruz. Ödemelerde zorlanıyoruz, geçen ay kredilerimizi ödeyemedik, kredi kartlarının asgari ücretlerini ödeyebildik ki zaten halihazırda kredi kartlarımız sonuna kadar doluydu. Maliye taksitlendirme yaptı sağolsun ama 2. ayda başlayacakmış o da. Biz ayın üçte birinde dükkan kapatınca nasıl ödeyeceğiz bunu düşünüyoruz. Sigortayı dahi taksitlendirdik, gırtlağa kadar borç içerisindeyiz sizin anlayacağınız. Sigortayı, maliyeyi, kartları ödeyemeden yaşamaya çalışıyoruz.
Yapılan yasakları marketlerde kapanırsa yeterli olacağını düşünüyorum. Sadece büfe açsın, kasap açsın, ekmekçi açsın ama süpermarket açmasın. Vatandaşlar iki ekmek almak için süpermarkete gidiyor, bir kola almak için akşam üstü bir daha gidiyor “Oh bugünü de geçirdik” diyor. Bizim gibi küçük esnaflar ne yapıyor? Bütün gün evde hapis kalıyor. Çocuklar desen sitenin içerisinde top oynuyor. Sitenin içerisinde virüs yok herhalde, nasıl bir iş bu çözemiyorum ben.
Eğer ki sokağa çıkma yasağı olacaksa herkese olacak. Mesela hafta sonu kapandı ya, o sürede kimse çıkmayacak dışarı. Halk Ekmek açacak, büfeler açacak, manavlar açacak tamam işte. Vatandaşlara buralar yeter ama süper marketlerin içerisine huraa doluşupta sosyal mesafe kurallarına uymadan alışveriş yapmanın hiçbir güvenliği yok. Bu süpermarketler zaten para kazanıyorlar, bütün hafta içi full çekiyorlar ama büfeciler bakkallar iyi durumda değil.
Yasaklar zaten bence saçmalık. Biz Yağcılariçi’nde esnafız, 2 gün yasaktan önce burada kuyruk oluyor, korona bulaşacak olduğuna bulaşıyor. Pazartesi de gerek esnaf önü gerek bankaların önü aynı şekilde kalabalık oluyor, iki gün kapalı kalmanın hiçbir anlamı kalmıyor. Saçmalıktan başka bir şey değil yani şu anki durum." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.