Vakit geldi... İnan GÜL yazdı...
Türkiye, yarın çok kritik bir seçime gidecek.
Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimini yapacak olan vatandaşlar, ülkeyi 5 yıllığına kime teslim edeceğini belirleyecek.
Bir tarafta 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan Recep Tayyip Erdoğan öncülüğündeki Cumhur İttifakı, diğer tarafta Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu var.
Seçim çalışmaları boyunca sahadaydım. Vatandaşların görüşlerine kulak verdim.
*
Öncellikle şunu fark ettim. Özellikle Millet İttifakı, HDP’nin destek açıklamasının ardından çok kan kaybetti. İYİ Parti tabanında ciddi bir tepki vardı.
Başta Van ve Ağrı olmak üzere büyük çoğunluğunu HDP’li vatandaşların oluşturduğu mitinglerin ardından İç Anadolu bölgesi başta olmak üzere, Ege’nin kırsal kesimlerinde bu kriz patlak verdi.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’a selam söylemesi, miting sonrası ‘Dişe diş, kana kan, seninleyiz Öcalan’ sloganlarının atılması seçmenlerinde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Aslında, HDP’li seçmenin oyunu alayım derken kendilerine destek veren on binlerce kişiyi kaybettiler.
*
Sonrasında ise Muharrem İnce’nin kaset olayı patlak verdi. Ben şahsen doğru olduğuna inanmıyorum. Gördüğümüz kadarıyla birçok il başkanı ve teşkilatı, yaşanan olayın ardından adaylıktan çekilen Muharrem İnce’nin yerine Erdoğan’ı destekleme açıklamaları yaptı.
Daha sonra Millet İttifakı’nın Ankara mitingine katılacağı söylenen Muharrem İnce’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun telefonunu açmaması ve Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonunu açarak konuşması dikkatleri çekti.
*
Aydın özeline dönecek olursak, CHP İl Örgütü çok pasif bir seçim çalışması geçirdi. Adeta sahada yok denecek gibiydiler. Adaylar arasında kapı kapı gezen tek kişi Evrim Karakoz oldu. Diğer adayları kendi partilileri dahi göremedi desek yanılmayız.
Bakınız son günlerde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, çeşitli yerlerde programlar gerçekleştirdi. CHP’li vekil adayları onun peşinden giderek, kendilerinin toplaması imkansız olduğu kitlelere hitap ettiler.
Bu da Aydın’da CHP’nin en etkili gücünün Özlem Çerçioğlu olduğunu gözler önüne serdi.
*
AK Parti ise son yılların en etkili yönetimiyle sahnedeydi. Tam kadro seçim çalışması yürüttüler. Her ilçede, mahallede onları görmek mümkündü.
İşi sıkı tuttular. Başta medya olmak üzere birçok konuda doğru strateji izlediler. Aydın’daki siyasiler arasında en çok tanınan ve bilinen isim olarak bilinen Mustafa Savaş ve gençlik kollarında yetişip, birçok kademede görev aldıktan sonra İl Başkanlığı’na getirilen Gökhan Ökten ve ekibi bu işin hakkını verdi.
*
İYİ Parti’de ithal aday olarak benimsenen Ömer Karakaş beklediği karşılığı bulamazken, MHP’de ise Deniz Depboylu freni vardı.
*
Kendi gözlemlerimin ardından, nasıl bir sonuç çıkacağı yönünde bir tahmin de bulunmak istiyorum.
Seçim sürecinin son günlerinde yaşanan gelişmelerin ardından, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 50.5 ile 52 bandı arasında bir oranla kazanacağını düşünüyorum.
Aydın’da milletvekili dağılımı ise AK Parti 4, CHP 3 ve İYİ Parti 1 olarak görüyorum.
*
Artık sandık başına gitmeye saatler kaldı.
Benim özellikle değinmek istediğim konu şu olacak. Türkiye her zaman tek yürek oldu. Hangi partiden olursa olsun, ne necip bir millet olduğunu birçok olayda gösterdi.
Bizler al bayrağın gölgesinde yaşayan bir milletiz. Tek vatan, tek bayrağımız var. Yarın sonuç ne olursa olsun ertesi gün yüz yüze bakıp, çay içeceğiniz, ailecek pikniğe gideceğiniz dostlarınızı kırmayın. Kucaklaşın ve yeni dönemde tatlı atışmalarınıza devam edin.
*
Son olarak, ben 14 Mayıs öncesi hangi çizgide duruyorsam, 15 Mayıs’ta da aynı çizgide dimdik duracağım.
Sonuçlar şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.
Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.