ADÜ'de kriz üstüne kriz

Adnan Menderes Üniversitesi'nde yaşanan kriz gün geçtikçe büyüyor. Hemen her gün istifa haberlerinin geldiği ve kişiye özel kadro skandalları ile çalkalanan ADÜ’de bir mobbing ve tehdit iddiası da İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Bozdağlıoğlu’ndan geldi. 

Aydın Kulis’in haberine göre, ADÜ İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Bozdağlıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Rektör Osman Selçuk Aldemir’in son senato toplantısında kendisine hakaret ettiğini ve okuldan atmakla tehdit ettiğini açıkladı.  

Yücel Bozdağlıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda “Son Senato toplantısında Osman Aldemir gene bana ağır hakaretler edip beni Senatodan attığı gibi okuldan da atacağını söylemiş. Sebep olarak da benim twitter paylaşımlarımı göstermiş. Twitter da paylaşım yapmak namertlikmiş. Senatoda senin saçmalıklarını dinlemek zorunda kalan bir kitleye orada bulunmayanlar hakkında atıp tutmak mertlik ama burada adım sanım açık olarak yaptıklarını eleştirmek namertlik öyle mi?” ifadelerini kullandı.

"SİZİNLE AYNI ÇATI ALTINDA OLMAYA KATLANAMIYORUM BİLE"

ADÜ senatosundan kendi isteği ile istifa ettiğine dikkat çeken Bozdağlıoğlu “Önce Senatodan atılma meselesini anlatayım. Sen beni atmadın ben iki sayfalık bir istifa mektubu yazıp istifa ettim. İstersen istifa mektubumu yayınla. Hatta son cümlesi "sizinle aynı çatı altında olmaya bile katlanamadığım için istifa ediyorum" diye bitiyordu. Çünkü Senato toplantılarını kişisel şova dönüştürmeniz beni rahatsız etmişti. Beni okuldan atmaya gelince buyurun deneyin. Ben bu okula onun bunun torpili ile değil emeğimle girdim sizin ve hukuksuzluk büronuzun kumpas ve iftiralarıyla da gitmeye niyetim yok.” Dedi.

“ÇOCUKLARIM HAKKINDA SÖYLEDİKLERİN RUH HALİNİ ORTAYA KOYUYOR”

Rektör Selçuk Aldemir’in, çocuklarının sosyal medya hesaplarına baktığını ve bunları senato toplatışına taşıyarak kötü yorumlar yaptığını öne süren Bozdağlıoğlu “Ancak Senatonun bitiminde çocuklarım hakkında söylediklerin senin nasıl bir ruh haline sahip olduğunu gösteriyor. O makamda oturan birinin sırf kendini eleştirdi diye bir öğretim üyesinin çocukları hakkında onların resimleri üzerinden hem de Senato gibi bir yerde iğrenç sözler sarf etmesine ne denir ben de bilemiyorum. Çünkü ben senin bulunduğun dibin yanına bile yaklaşamıyorum. Senin işin gücün yok mu da benim çocuklarımın ve eşimin sosyal medya hesaplarını tarayıp iğrenç yorumlar yapıyorsun. Amacın beni provoke edip pişman olacağım şeyler. Ondan öte ilahi adalet var. Sen benim sahip olduğum mutluluğa ve huzura hiçbir zaman sahip olamayacaksın. Yaptıkların tüm hayatın boyunca peşini bırakmayacak. O makamdan indiğin gün etrafındakilerin sana vurmak için sıraya nasıl girdiklerini göreceksin. yaptırmaya çalışmaksa çok beklersin. Ben seni sevmiyorum sana saygı da duymuyorum ama senin haberin olmasa da bu ülkede sana yaptıklarının bedelini ödetecek bir hukuk sistemi var.” İfadelerini kullandı.

“YÖK’E ŞİKAYET ETTİM”

Prof. Dr. Yücel Bozdağlıoğlu, Rektör Selçuk Aldemir’i Yüksek Öğretim Kurumu’na (YÖK) şikayet ettiğini ifade ederken “Ben YÖK e şikayet dilekçemi gönderdim o gün toplantıya katılan tüm senatörleri de şahit gösterdim. Doğruyu söyleyip söylememek onların vicdanına kalmış. Aslında suç senin değil. Seni o makamda tutmak için canla başla çalışan sana destek olanlarda. İşlerine gelmeyince Napalım Cumhurbaşkanımız atadı diyen vekillerde. Sayın vekillerim çok ilgileniyorsanız size Osman Aldemir’in çocuklarım hakkında söylediği iğrenç sözleri aktarabilirim ama ilgilenmeyeceğinizi biliyorum. Ama sayın Cumhurbaşkanımız bu olayı duysa ne cevap verirdiniz çok merak ediyorum. Ya da kontrol edemediğim bir akrabam bu yüzden bir rezalet çıkarsa ne derdiniz? Bir de muhalefet milletvekilleri var. Varlıkları ile yoklukları belli olmayan. Aydın’ın en büyük kurumunda rezaletlerin ardı arkası kesilmiyor hiç mi ilginizi çekmiyor? Aydına bu kadar mı yabancısınız? Bu okulda çalışan ve mağdur olan binlerce çalışandan hangi yüzle oy isteyeceksiniz? Benim hakkımda sesini kesip otursaydı bunlar başına gelmezdi diyenler de varmış. 

Yaptığım hiçbir şeyi kendi çıkarım için yapmadım. Kimsenin arkasından iş çevirmedim. Ne yapaydım? Öğrencileri soyulacak kaz gibi görenlere ses çıkarmasa mıydım? Öğrencilere tehditle zorla kitap satanlara "tabii ekonominin temeli ticarettir"mi diyeydim? Kurulların yapısını hukuksuzca değiştirip kadrolaşmaya çalışanlara sesimi çıkarmasa mıydım? Şehit kızına hakaret edilip elendi diye bana gelip dert yanan iki yüzlü jüri üyesine "çok iyi yapmışsınız" mı diyeydim?  Yada Osman Aldemir’in bana ve yaptığı gibi şehit kızı meselesini gündeme getirenler hakkında savcılığa suç duyurusunda mı bulunaydım? Bölüm başkanlıklarını dekanlık ve rektörlük makamlarını insanlara zulmetmek için kullananları görmezden mi geleydim? Kimse kusura bakmasın ben bunları yapamam. Başım ağrıyor ama başımı yastığa koyunca huzur içinde uyuyorum. 

Son sözüm de üniversitede bütün bu haksızlıkları bir kaç kişi gündeme getirip zorluklarla uğraşırken kenarda köşede ellerini ovuşturup "Osman Aldemir'in başı derde giriyor bunu görevden alırlar" deyip rektör olma hayali kuranlara. Siz rektör olmayın!!! Bu dönemlerde haksızlıklara rezaletlere ses çıkaramıyor tüm kariyer planlamanızı Osman Aldemir'in görevden alınması üzerine yapıyorsanız sizden bu üniversiteye de Aydın a da hayır gelmez” dedi.