"ANAYASAYLA OYNANMAMALI ANAYASA UYGULANMALI"

"ANAYASAYLA OYNANMAMALI ANAYASA UYGULANMALI"

Ülke gündemine bomba gibi düşen ve Türkiye siyasetini uzun süre daha meşgul edecek gibi duran anayasa değişikliği tartışmaları hakkında ilk kez konuşan Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt, tartışılması gereken daha önemli mevzular olduğunu dile getirdi.

1 Şubat Pazartesi günü gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yakında yeni anayasa değişikliği için harekete geçilebileceğini söyledi. Erdoğan açıklamasında, "Türkiye'de sorunların kaynağının 1960'dan beri darbeciler tarafından yapılan anayasalar olduğu ortadadır. Bunun için daha önce yeni bir anayasa girişiminde bulunmuştuk. Anayasa çalışması milletin gözü önünde ve tüm temsilcilerinin katılımı ile olmalıdır ve milletin takdirine sunulması gereklidir. Ülkemizin bu fırsatı kaçırmasından üzgünüz. Belki de ülkemizde yeni bir anayasa tartışması başlamalıdır" dedi ve ekledi "Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla bir anlayış birliğine varmamız halinde önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz"

"ÜLKE GÜNDEMİNE BOMBA GİBİ DÜŞTÜ"

Erdoğan'ın açıklamaları sonrası Cumhur İttifakı ortağı olan siyasetçilerden destek mesajları yağmaya başladı. Birçok milletvekili ve il başkanı yaptığı açıklamalar ile Erdoğan'ın yanında olduğunu dile getirdi. 

Açıklama sonrası muhalefetten tepkiler ise gecikmedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, anayasa tartışmaları hakkında, "Önümüzde hafta ilk taslağımız hazır olur diye ümit ediyorum. Görüş bildiririz mutlaka" dedi. Erdoğan'ın bu yöndeki çıkışına güvenmediklerini ve samimi bulmadıklarını aktaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Belli konularda farklı düşünebiliriz ama ortak çabalarımız var. Türkiye'nin gerçek gündemi aslında pahalılık.

Türkiye'nin bu kutuplaşmadan çıkması lazım. Bu tartışmayı başlatabilmeniz için öncelikle var olan anayasaya uymanız gerekir. Biz mevcut anayasaya uymayan bir kişinin davetine nasıl güveneceğiz?

AYM'nin kararlarının uygulanmadığı bir ülkedeyiz biz. Hak arama ve adalet kavramı üzerinden yeni bir düşünceyi, zihniyet değişikliğini gerçekleştirmek zorundayız. Erdoğan bunu kabul eder mi? Edeceğini sanmıyorum. Önemli olan var olana uyacaksınız ve onu mükemmel hale getireceksiniz. Yasalara saygılı olmamız lazım, hukukun üstünlüğüne inanmamız lazım" diye konuştu.

"MİLLETTEN BÖYLE BİR TALEP GÖREMİYORUM"

Konu hakkında ilk açıklamasını Ajans Aydın Gazetesi'ne yapan Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt ise anayasanın değiştirilmesinin değil doğru şekilde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Değişiklik kararı hakkında milletten böyle bir talep gördüklerini dile getirenlerin hatalı olduğuna dikkat çeken Bozkurt, "Şu anda Türkiye’nin bir sürü şeye ihtiyacı var ama en başta huzura ihtiyacı var, hukukun üstünlüğünün bir an önce sağlanmasına, yargının tam bağımsız ve tarafsız olduğuna bütün Türkiye’nin ve dünyanın güvenmesine ihtiyacı var. 

Anayasa, sanki 1982 anayasasıymış gibi konuşmanın çok doğru bir mantığa oturtulduğunu düşünmüyorum. Üzerinde defalarca değişiklik yapıldı ve son 10 sene içerisinde, 2010 ve 2017 referandumları ile, anayasa epey bir değişti. Hatta 2017’de anayasa değiştirilirken bu yeni anayasanın Cumhurbaşkanlığı yönetici sistemini getireceği, birçok değişikliği getireceği ve bunların Türkiye’yi ekonomik değer anlamda uçuracağı, kuvvetler ayrılığının çok güçlü bir şekilde oturacağı, yargının bağımsızlığının yanına tarafsız yazıldığı için aynı zamanda tarafsız hale geleceği gibi birçok argüman ortaya konulmuştu “evet” denilmesini isteyenler tarafından. Anayasa referandumunda “hayır” diyecekler terörist ilan edilmişti. Doğru bir yöntem değildi, toplumu kutuplaştırarak gidilen bu referandum konusunda “evet” çıktı bir şekilde ve yeni anayasayla 3 yılı geçirdik. 

Şu anda neden yeni bir anayasaya ihtiyaç var, daha doğrusu anayasa değişikliğine ihtiyaç var, hangi konularda anayasa değişikliği yapılması düşünülüyor? Ben bir açıklama görmedim şimdiye kadar. “Şu konularda, anayasanın şu maddeleri değişmesi gerekiyor.” diye bir açıklama görmedim. Sadece siyasetçi söylemleri izliyoruz, bunlar arasında bir tanesi dikkatimi çekti, “Milletimizin böyle bir talebi var.” şeklinde. Ben milletin içinde yaşayan bir insan olarak milletimizin şu anda böyle bir değişikliği talebi olduğunu hiç görmedim. Bunun nereden çıktığını da bilmiyorum ama bir hukukçu olarak nelerin değiştirilmek istendiğini, anayasa hukuku tarafından baktığımda, anayasamızın hangi maddelerinin değiştirilmesinin düşünüldüğünü, buna neden ihtiyaç olduğunu duymadığım için bir yorum yapmam mümkün değil.

Siyaseten mecliste yeterli çoğunluğu sağlarsanız anayasa değişikliği için getirebilirsiniz ya da referanduma gider sözü millet söyler ama gerekli mi değil mi noktasında, dediğim gibi, nelerin değişeceği söylenmeden, tartışmaya açılmadan, geniş kapsamlı bir yorum yapmak mümkün değil." dedi ve değişikliğin sebebinin bir temele oturtulması gerektiğine vurgu yaptı.

"ANAYASAYI YÜZ DEFA DA DEĞİŞTİRSEK BİR HÜKMÜ OLMAZ"

Önümüzdeki süreçte gerçekleştirilmesi planlanılan bir yargı reformu olduğunu da belirten Bozkurt, anayasanın uygulanmasındaki hatalar noktasında baro başkanlarının Ankara'ya yürüyüşü sırasında meydana gelen olayları hatırlattı. Anayasa değişikliğinin tartışılabilmesi için bu kararı isteyenler tarafından henüz yeterli bir bilginin verilmediğini söyleyen Bozkurt, "Anayasa mahkemesi kararlarının uygulanması konularında biraz yoğunlaşmamız gerekiyor. Kaldı ki yargı reformu yapılacağı söyleniyor önümüzde ki süreçte ama içeriğini bilmiyoruz, çünkü bu da tartışmaya açılmış bir konu değil. Yargı reformu kapsamında nelerin değiştirileceği noktasında da bir bilgimiz yok. Hukuk insanların bunu tartışmasına bir imkan sağlanmıyor aslında. Ne akademisyenlerin, ne yargı mensupları olan bizlerin, baroların fikri alınmıyor bu noktada dolayısıyla yargı reformu eğer yapılacak ve bu kapsamda bahsediliyorsa, nereden çıktığını bilmediğim bu anayasa değişikliği meselesinden, önce uygulanmasından başlanılması gerektiğini düşünüyorum, en acil olanı bu. Çünküğ anayasa ile güvence altına alınmış olan, gayet barışçı, önceden izin alınmadan izin alınamadan yapılan gösterilen, toplantıların, yürüyüşlerin dahi çok sert müdahalelerle karşılandığı bir ortamda anayasanın uygulanmadığı herkesin gözünün önünde ki gerçek oluyor. Anayasa uygulanmayacak olduktan sonra anayasanın kişilere sağladığı hak ve güvenceler uygulamada yok sayılacak olduktan sonra anayasayı yüz defada değiştirsek bir hükmü olmaz. Bunu bizde yaşadık baro başkanları olarak, gayet barışçı bir şekilde Ankara’ya kadar yürüdük ve Ankara kapısında gördüğümüz zulmü, kötü muameleyi ve kanuna aykırı bu müdahaleleri bütün dünya izledi ne yazık ki. Türkiye o kötü fotoğraflarla dünyanın gündemine geldi. O zamanda ifade etmiştim, anayasa ile bize tanınmış olan bu hakkımızı gayet barışçı bir şekilde, oradan oraya 300 metre yürüme hakkımızı, gasp ettilerse eğer kanuna aykırı bir şekilde ama önce anayasaya aykırı bir şekilde bunu yaptılarsa, anayasa ile sürekli oynayarak bunun düzeleceğine inanmak mümkün değil. Anayasanın uygulanması ile bazı şeylerin düzeleceğini düşünüyorum. Her şey daha iyi yapılabilir, ülkenin ihtiyaçları ile anayasa değiştirilebilir de ama daha yeni değişmişti. Ben sebebini bilmiyorum dediğim gibi dolayısıyla buna nasıl bir açıklama getirebilirim emin değilim. Az öncede söyledim, neyin değiştirileceğini bilmiyoruz Türk insanları olarak çünkü siyasetçilerden böyle bir şey duymadık şu madde değişmeli, şu getirilmeli gibi. Desinler ki hak ve özgürlükler daha büyük güvence altına alınacak bu anayasa ile, şunları o yüzden değiştireceğiz desinler mesela, şu maddeleri. Bilmiyorum çünkü açıklanan hiçbir şey görmedim, kaçırmışta olabilirim." diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler