Nötr insan projesi, lgbt ve çocuklar” tehlikenin farkında mısınız?

Eşcinsel sapkınlık projesi olan LGBT tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılıyor ve bu sapkınlığın yayılmasına ne yazık ki çocuklarımız, gençlerimiz alet ediliyor. Baktığımız zaman bu oluşum küresel sermayeler tarafından desteklenerek aile ve toplum yapısını hedef alarak gelecek nesilleri sapkınlığa sürüklüyor.

İnsanın yaradılışına karşı bir tutumla tüm cinsiyetleri reddederek sapkın ilişkileri toplumun tümüne yaymak isteyen bu küresel sermayeler ne yazık ki özellikle 8-10 yaş aralığındaki çocuklarımızı ve çoğunlukla gençlerimizi kullanıyorlar. Gençlerimiz ve çocuklarımız cinsel bir obje olarak lanse edilerek sokaklarda yürüyüşlerde kullanılıyor ve gelecek nesiller bu akım üzerinden şekillendirilerek yönetilmek isteniliyor.

Baktığımız zaman küresel sermayeler tarafından finanse edilen, toplumsal ahlakı ve düzeni bozmak amacıyla toplumun yapısını hedef alan bu sapkınlık projesi medyayı ve medyada ön planda olan birçok ismi de kullanıyor. Çizgi filmler ve bilgisayar oyunları ile çocuklarımızı, müzik klipleri, sinema ve dizi filmlerle de gençlerimizi hedef alan bu proje ile toplum dejenere edilerek “ahlaksız gelecek nesiller” üretilmek isteniyor.

Ne yazık ki küresel sermayeler tarafından desteklenen LGBT ülkemizde yayın yapan küresel medya şirketleri ve onların çeşitli temsilcileri tarafından şirin gösteriliyor ve ülkemizin geleceği için ciddi bir tehlikenin temelleri atılıyor. Mesela çeşitli şarkıcıların konserlerinde LGBT bayrakları açması, sonrasında toplumun dinamiklerini oluşturan çeşitli taraflar arasında tartışma yaratacak açıklamalarda bulunmaları buna verilecek en bariz örneklerdir.

Peki küresel sermaye temsilcileri ne istiyor? Küresel sermaye temsilcilerinin oluşturmak istedikleri yeni dünya düzeninde özellikle ulus devletlerden istedikleri tek şey var “toprağın senin olsun, çocukların benim”. Özellikle çocukların dikkati bu tür konular üzerine yoğunlaştırılarak oluşturmak istedikleri yeni dünya düzeninde çocukların onların istedikleri bir hal içinde olmaları ve yetişmeleri isteniyor. Özellikle şarkıcı Gülşen’in rol oynadığı olaya bakacak olursak, büyükler Gülşen olayı ile ilgili siyasal tartışmalar ile oyalanırken ne yazık ki çocuklarımız, gençlerimiz LGBT denilen sapkınlık projesi ile muhatap kılındılar.

Geçtiğimiz yıl içerisinde Nisan ayında bir konserde söylenilmiş bir sözün aylar sonrasında önümüze konulması ve şarkıcının son klibinde parmaklıklar arkasında olması tesadüf olmasa gerek. Yani küresel sermaye temsilcileri bu mesajları ile bizlere demek istiyorlar ki siz “KIZIL ELMA” dedikçe biz çocuklarınızı “LGBT” denilen sapkınlık projesi ile oyalayacağız ve “NÖTR İNSAN“ projesiyle çocuklarınızı provoke edeceğiz, planlayacağız.

Bu mesajları ile sadece ülkemizin gençlerini, çocuklarımızı değil ülkemizin bekası açısından büyük önem arz eden 2023 seçimleri dönemine giderken artırılan yaşam tarzı tartışmaları ile hükümetimizi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef alıyorlar. Peki neden? 

Dün nasıl ki birtakım ayaklanmalar, darbe ve darbe girişimleri bu küresel sermaye temsilcileri tarafından bölgesinde güç sahibi Müslüman ülkeler olan önce Mısır’da, sonrasında Pakistan’da tertiplenerek sonrasında da benzer bir şekilde bu olaylar ülkemizde organize bir şekilde yapılmış ise bugün de Amerika ve İngiltere seçimlerinde ve benzeri ülkelerin seçimleri öncesinde gerçekleştirilmiş olaylar şuan 2023 seçimleri öncesinde ülkemizde tertipleniyor.* (Algı çalışmaları ile seçimlerin sonucuna etki etmek adına “toplumun önünde olan gençler ve toplum üzerinde etki yaratan şarkıcıların” ve “sosyal medyanın” kullanılması gibi).

İsteniyor ki medyada ön planda olan aktörler kullanılarak ülkemizin gerçeklerine aykırı şekilde siyasi tansiyonun yükselmesi ve kültürel çatışma ortamı hazırlanarak çeşitli kaos ortamları ile ülkemizde oluşturacakları kaotik ortamda ülkemizin, milletimizin 2023 seçimlerine gitmesi.

Arap Baharı, Hong Kong protestoları, Turuncu Devrim, Gezi Parkı gibi birçok olayın arkasında aslında bu küresel sermaye temsilcilerinin parmağı var. Tek istedikleri ülkelerin yönetimlerinde söz sahibi olmak, halkları kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek ve kendi istedikleri şekilde bir gelecek nesil yaratmak. Bu bağlamda daha adil bir dünyanın inşası noktasında tek hedefi her alanda tam bağımsız Türkiye’yi inşa etmek olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ülkemiz hedeftedir.

Bizlere düşen; seçim dönemine giderken algı çalışmaları ile artırılacak yaşam tarzı tartışmalarına karşı dikkatli olmak, toplumumuzun huzurunu bozmaya yönelik abartılı değerlendirmelerle korku, öfke ve nefret oluşturulmasına engel olmak, çocuklarımızı, gençlerimizi ve toplumumuzu bu tür provoke olaylara karşı uyarmak ve uyanık kılmaktır. Ayrıca eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, ticarette, enerjide, savunma sanayi de Türkiye'mize çağ atlatan, insani her değere önem veren ve gençlerimize, toplumumuza, milletimize sahip çıkan, ülkemizi bölgesinde ve dünyada söz sahibi konumuna getiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmaktır. Bunun yanı sıra küresel sermaye temsilcilerine, onların ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynadıkları oyunlarına, planlarına ve onların maşaları konumunda olan (6’lı masa) temsilcilerine karşı uyanık olmaktır.

Tüm bu şuurla, unutulmamalıdır ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 3 Kasım 2002'de milletimizin kutlu emaneti ile başlayan bu yolculuk ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda aziz milletimizin emrinde Türkiye’mize yepyeni ufuklar açmaya, ülkemizi bölgesinde lider, dünyada söz sahibi yapmaya devam edecektir.

Selam ve sevgilerimle…

Erol Arıkan