Omurgasızlık

Omurgasızlık

Serdar Şirin Yazdı

İslami söylem ve eylem ciddi bir duruş gerektirir ve bunlar ilkeler, değerler, kimlik, kişilik, karakter üzerinde yükselir ve değer kazanır. Söylem ve eylem birlikteliği kadar yukarıda saydığımız olguların var olması Allah’ın (cc) istediği ve Resulünün (sas) tatbik ettiği düzlemede gerçekleşmesi gerekir. İhlas, devamlılık, fedakârlık vb. kadar önemli olan bu maddeler hayatın içindeki yürüyüşümüze anlam katar. Söylem ve eylem gibi kavramların anlam kazanması için; Kuranın bahsettiği ilkeler, değerler, kaideler bilinmeli ve onlara göre bir hayat tarzı geliştirilmelidir. Bununla birlikte kuranın en güzel örnek olarak gösterdiği Hz. Muhammedin (sas) hayatının da iyi bilinmesi gerekir, zira bizim kimlik, kişilik, karakter gibi değerlerimizin oluşmasında onun duruşunun büyük etkisi olacaktır.

 

İslam; bir birinden ayrılmaz ilkeler ve değerler bütünü olan bir hayat tarzıdır. Onun bir parçasını alıp gerisine karışmamak bir akıl tutulması değilse, dalalet halidir. “Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? (Bakara 85)”  Bütünü parçalayarak istenen hedefe ulaşılması mümkün değildir. Günümüz dünyasında İslam’a yapılan en büyük saldırı onu parçalara ayırıp yaşama çabasıdır. İslami kavramlar kullanmak, namaz kılmak, oruç tutmak gibi söylem ve eylemlerde bulunmakla birlikte, yalan söylemek, zina etmek, komşu hakkı gözetmemek, yolları gelişi gibi kullanmak, doğayı kirletmek, insanların hayatlarını zorlaştırmak, faiz - kul hakkı yemek, insanlarla dalga geçmek, küçümsemek, böbürlenmek, vb kötü hasletleri üzerinde taşımak omurgasızlıktır.

 

İslam’ın değerlerini bildiği halde menfaat elde etmek, makama gelmek, var olan statüsünü korumak ve para kazanmak adına bu değerlerden vazgeçmek veya onları esnetmek, yok saymak ya da ödün vermek omurgasızlıktır.

 

İslam’ın aziz mesajını her ortamda ve zeminde söylemekten imtina etmek, onları herkese aynı açıklık ve güzellikte söylememek, mekan, zaman ve şahıslara göre şekil almak, her ortama göre bir kimlik taşımak da omurgasızlıktır.

 

Günümüz dünyasında zamanın ruhuna göre hareket etmek, yeni ve derinlikli stratejiler geliştirmek, hem gerekli hem de elzemdir. Lakin bunları bahane ederek esen her rüzgâra göre yön değiştirmek, her devrin ve her mekanın adamı olmak, çok kişilik ve kimlik sahibi olmak da bir omurgasızlık halidir. Herkesin memnun olduğu adam münafıklık alameti taşır. Sizin doğal düşmanlarınız, sizin de düşmanlık ettikleriniz olmalıdır. Herkesle dost isen vay haline çünkü omurgasızsın…

 

İslam; ilkelerini Allah’ın belirlediği ve Hz. Resulün tatbik ettiği bir değerler sistemidir. Kim ki ondan eksiltme veya var olanın üzerine yeni bir şeyler koymaya kalkarsa Allah onu rezil eder. Dinin yegâne ve tek sahibi Allah’tır (cc).  Kimse onu kafasına göre yorumlayıp esnetemez. Bu hak, peygamberlere dahi verilmemiştir. Zira dinde Allah’ın ortağı yoktur. Kim ki bildiği halde Allah’ın hükmünü saklar veya onu tevil ederse büyük bir azaba uğrar. Allah, İslam’ı anlayan ve yaşayanlardan olmayı nasip etsin. Onun sarsılmaz ilkleri kadar, o ilkelere tabi olduğunu söyleyenlerin de bir duruşa, ciddiyete (asık suratlı, mahkeme duvarı gibi olmayı kast etmiyorum), kişiliğe ve bir kimliğe sahibi olması gerekir. Herkese kırmızı gül dağıtmak gibi bir mecburiyetimiz yok. Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür. (Hud 112)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler