Türkiye'de aşı zorunlu olacak mı?
Virüsü yenebilmek için en güçlü silah aşı. Aşı olmayanlar ise bu mücadeleyi sekteye uğratıyor. Birçok ülke aşı zorunluluğu getirdi, aşısızlara kısıtlamalar uyguluyor. Peki, Türkiye'de de böyle bir zorunluluk olacak mı? Uzmanlar bu soruya yanıt verdi.
Dünyanın yeni tip koronavirüsle (COVID-19) mücadelesi son dönemde yeni bir boyut kazandı. Delta varyantının da etkisiyle ABD ve Avrupa ülkeleri salgında zor günler geçiriyor. Türkiye de vakalar artışta.
Aşılama tüm hızıyla devam ederken, salgında toplumsal bağışıklık büyük önem taşıyor. Bunun çözümü de nüfusun yaklaşık yüzde 75'inin aşılanması. Çok sayıda ülke, aşı karşıtları nedeniyle aşılama sürecinde sorun yaşıyor.
Aşı olmayanlar nedeniyle toplumsal bağışıklık hızlı bir şekilde sağlanamazsa ülkelerde kısıtlamalar yeniden gündeme gelecek.
ABD, İtalya, Fransa, Yunanistan, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkeler ise aşıyı zorunlu hale getirme planı yapıyor. Aşı olmayan kişilere kısıtlamalar uygulanıyor.
Akıllara gelen soru ise Türkiye'de böyle bir uygulamaya gidilir mi? Türkiye'de son dönemde azalan aşılama süreciyle birlikte "aşı zorunluluğu" konusu sıkça konuşulmaya başladı.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, konuyla ilgili açıklama yaptı. Aşı yaptıran kişilerin bireysel haklarının olduğunu vurgulayan Şener, bazı ülkelerde aşı olmayanlara kısıtlamalar uygulandığını hatırlattı. Bu durumun Türkiye'de de yakında gündeme gelebileceğini söyledi:
"Toplumda 10 kişiden 1'i aşı olmamak için elinden geleni yapacak. Bunu engellemek için, tıpkı aşısızların hakkı olduğu gibi aşı olanların da bireysel sağlıklarını koruma söz konusu. Aşısız olanlar aşılılara göre virüsü bin kat daha fazla yayıyor. Dünyanın genelinde aşısız olan kişilere kısıtlamalar gündemde, Türkiye'de artık bu konunun gündeme gelmesi gerekiyor."
"Aşılı kişi COVID-19'a yakalansa bile ağır geçirme olasılığı yüzde 1'in altında"
Çift doz aşısını olmuş, herhangi bir sağlık sorunu, kronik rahatsızlığı olmayan bireylerin hastalığı ağır geçirme olasılığının yüzde 1'in altında olduğunu ifade eden Şener, aşının önemini bir kez daha şu sözlerle vurguladı:
"Aşı bireysel korunmak için önemli. Vücudunuzdaki antikorlar virüsün boğazınıza yapışmasını önlüyor ve akciğere inmesini engelliyor. İstatistiklere baktığımızda çift doz aşısını yaptırmış kişilerin yoğun bakıma girme olasılığı çok çok düştü, çok nadir görüyoruz. Kanser, ileri yaş gibi gruplarda görülebiliyor. Aşı olan birey COVID-19'dan enfekte bile olsa ağır hastalık geçirme olasılığı yüzde 1'in altında. Aşılı birey sayısını olabildiğince artırmak gerekiyor."
"Hastaneye yatanların neredeyse tamamı tek doz aşılı ya da hiç olmamış"
Prof. Dr. Alper Şener, yatan hastaların neredeyse tamamının tek doz aşı olmuş ya da hiç aşı olmamış kişilerden oluştuğunun altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Hastaneye yatan hastaların neredeyse tamamı tek doz aşı olmuş, hiç olmamış, 3. doz zamanı gelmesine rağmen olmamış kişilerden oluşuyor. Bu istatistik bile her şeyi gösteriyor. İkinci doz aşının süresini geçirenlerin bağışıklıkları düşebiliyor, zamanı geçirmemek lazım. Yeniden çift doz aşı olmak gerekir. Bir nevi aşıyı boşa götürmüş olursunuz bu şekilde. Aynı durum 3. doz aşı için de geçerli."
"Sosyal medyada dolaşan yanlış bilgilere itibar etmeyin"
Bilimsel verilerin, uygulanan COVID-19 aşılarının güvenli olduğunu kanıtladığını belirten Şener, sosyal medyada dolaşan kirli bilgilere itibar edilmemesi konusunda da uyardı:
"Yanlış bilgi ne yazık ki çok hızlı yayılıyor. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Bu tip konularda bir nevi yaptırımlar düşünülebilir. Benim gibi hekim arkadaşlar kasıtlı veya bilmeyerek yanlış bilgi veriyor. Bunlar sosyal medyada suya düşen damla gibi hızlıca yayılıyor. Bilgilerin doğru kişilerden aktarılmasına özen göstermemiz lazım. Yanlış anlaşmaya sebep olabilecek konuları düzeltmemiz lazım. Toplumun önündeki bireyler olarak ekstra sorumluluk üstleniyoruz."
İkna yönteminde başarılı olmazsak, zorunluluk düşünebilir"
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ise aşılamada şu an Türkiye’nin ikna yolunu denediğini söylüyor. Teşvik ve ikna yolundan sonuç alınamazsa aşı zorunluluğu konusunun gündeme gelebileceğini ifade eden Yiyit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz aşılamaya biraz dünyanın gerisinde başladık. Bizden önceki ülkelerin tecrübelerini görmüş oluyoruz. Varyantlar da bizim ülkemize geç ulaşıyor. Birçok ülke aşı teşviki için kolları sıvadı. Aşı zorunluluğu da geliyor. ABD'de bazı eyaletlerde, Avrupa'da çalışanlara aşı zorunluluğu gibi örnekler görüyoruz. Konser ve toplu alanlarda aşı zorunluluğu getiriliyor. Bizim ülkemizin durumuna bakarsak ilk dozunu olmuş 40 milyonun üzerinde insan var. Bugünden sayıp 3 hafta sonra baktığımızda 40 milyon kişi tam aşılanmış olacak. Türkiye'nin yarısı aşılanmış olacak, bu kötü bir rakam değil. İngiltere bizden çok önce başlamasına rağmen ülkenin yarısını aşıladı. Biz ne istiyoruz? 18 yaş üstü nüfusun yüzde 70'ini aşılamak.”
Yiyit, il bazında aşılanma rakamlarına bakıldığını, bölgesel olarak rakamların izlendiğini tekrarladı. Bazı üniversitelerin ve kurumların aşı zorunluluğu konusunda kendi kararlarını aldığını aktaran Yiyit, şöyle konuştu:
“Devlet olarak böyle bir zorunluluk için bir adımımız daha var. Biz yerinde ve ikna yolunu seçtik. Bilim, sanat ve spor camiasından insanları arkamıza alarak aşı teşvikini deniyoruz.”
Bayram dönüşü aşılama sayıları sevindirici
Bayram döneminde Türkiye’de aşılanma sayısı bir hayli azaldı. Bu durumun korkuya sebep olduğunu söyleyen Yiyit, bayram sonrası aşılamada yeniden bir hareketlilik oluştuğunu açıkladı.
Aşıya vatandaşların güvenmesi gerektiğini ifade eden Yiyit, “Bayram bittikten sonra günlük hızlı bir aşılama yeniden başladı. Bayram dönemi hepimizi tedirgin etti. Aşılarını ertelediklerini anladık. Biz çocukluktan beri aşı oluyoruz, alışkınız. Sadece bu aşıda yeni olduğu için tereddütleri olan büyük bir grup var. O grubun soru işaretini sildikçe aşıya olan yaklaşım değişecektir. Tereddütleri silebilirsek istediğimiz rakamlara ulaşabiliriz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.