Virüsler mi tehlikeli inançsızlık mı?

Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismiyle

Bir hadisi şerifinde Peygamber efendimiz “Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, yüz rahmet halk etmiştir. Her bir rahmet göklerle yer arasını dolduracak enginliğe sahiptir. Bunlardan sadece bir rahmeti yeryüzüne indirmiştir. İşte anne yavrusuna bu sayede şefkat gösterir. Yabani hayvanlar ve kuşlar bunun sonucu olarak birbirlerine merhamet eder. Allah kıyamette bu biri doksan dokuza katarak rahmetini yüze tamamlayacaktır.” buyurmakta bizlere merhametli, şefkatli, affedici olmamız konusunda dersler vermektedir. İslam, kardeşlik, birlik ve tevhid dinidir. Tevhitten sonra en büyük temel ilke vahdettir, müminler arasında birliktir. Birlik olmadan ümmet olmaz, ümmet olunmadan tevhid olmaz. Tevhid ve vahdet olmadan da Yüce Rabbimizin, Ali İmran 110. âyet-i kerimesinin gayesi gerçekleşmez: “Siz, insanlar için var kılınmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ve siz Allah’a iman edersiniz.”

Böylesine yüce bir din olan İslam, bizlere Peygamberin yolunda sadık bir ümmet olmayı öğütlemektedir. Müslümanları algı operasyonlarıyla terörist göstermeye çalışan emperyalist güçler bu gibi değerlere çok uzaktır. İslam ülkeleri üzerinde çok farklı emeller gütmektedirler. Barbar terör örgütlerine ise destek vermekte, yardım etmektedirler. Terörün dini, ahlakı, hukuku, merhameti ve vicdanı yoktur. Mezhepçi ve ırkçı terör örgütlerinin insanlığa, uygarlığa sağlayacağı hiçbir şeyi olmadığı gibi akıttıkları kan ve gözyaşı ile milli birlik ve beraberliğimize darbe vurmakta masum insanları kadınları çocukları öldürmektedirler.

Kardeşlerim Dünyada 200 milyon yetim çocuk yaşamaktadır. Bunların 100 milyonu sokaklarda kendi imkanı ile yaşamaya çalışmaktadır. Dünya devletleri silahlanmaya ayırdıkları bütçenin sadece bir günlüğünü bu yetimlere ayırsaydı barınma, giyecek, yiyecek ve su ihtiyacı karşılanmış olacaktı. Emperyalist güçler insan haklarından, demokrasiden, moderniteden bahsetmekle büyük bir çelişki yaşamakta, utanmadan bize ders vermeye kalkmaktadır. İnsan haklarını katillerden, teröre destek verenlerden, zalimlerden öğrenecek değiliz. İslam coğrafyasını kana bulayan milyonlarca insanı evsiz yurtsuz bırakan kapitalist ve Siyonist güçler önce yaptıkları zulümden tövbe etmelidir. İnsan hakları denilince bizim aklımıza Resululah s.a.v gelir, insan hakları denilince bizim aklımıza veda hutbesi, adalet deyince aklımıza Hz. Ömer, İlim denilince aklımıza Hz. Ali gelir. Sağlık denilince de aklımıza “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” diyen ecdadımız gelir.

Kominizm, kapitalizm, ateizm gibi sonu izm ile biten yıkıcı fikirlere karşı, Türk ve İslam medeniyetimizi yıkmaya çalışan bu tür akımlara karşı hakiki İslam anlayışını ve tevhid akidesini savunmalıyız. Kuran-ı Kerimin bizlere vermek istediği mesajları yüzünden okumakla yetinmeyip anlamaya, idrak etmeye, tefekkür etmeye çalışmalıyız. Kuran ve sünneti hayatımızda tatbik etmeliyiz. Peygamberimizi, sahabeyi, alimlerimizi ve manevi önderlerimizi kendimize rehber edinmeli, hayatlarını, ahlaklarını kendimize örnek almalıyız. Çakma mehdilerden, sahte peygamberlerden, emperyalizme hizmet eden sözde hocaefendilerden uzak durmalı, sözlerine kanmamalı, tuzaklarını, oyunlarını başlarına geçirmeliyiz.

Bugün İslam coğrafyasında barış ve esenliği, şefkat ve merhameti, hak ve hakikati yeniden egemen kılmaya ihtiyacımız var. Unutmayalım ki, örnek ümmet olabilmenin yolu gönülleri bir, gayeleri bir, samimiyet ve sadakatle bezenmiş kardeşler olmaktan geçer. Allah’ım! Bozgunculuktan, düşmanlıktan, münafıklıktan, ihanetten ve kötü ahlaktan sana sığınırız. Bizleri her türlü belalardan, musibetlerden, hastalıklardan, kötülüklerden muhafaza eyle! Ümmeti Muhammed’i yeniden ve ebediyen aziz bir ümmet eyle Allah’ım! Amin.